Haraketsiz yaşam, pandemi ile birlikte başlayan ve çoğu meslekte kalıcı hale gelmiş gibi görünen evden çalışma yapısı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, beden enerjisinin değişmesine ve zaman içersinde vücudun şeklinin bozulmasına sebep olur . Tüm Dünya da olduğu gibi ülkemizde de obezite önemli ölçüde artarak ciddi bir sorun haline gelmiştir. Tüm bu olumsuz şartlara rağmen yaptığınız rutinleri değiştirerek hayatınıza hareketi ve sporu katarak bu kısır döngüden çıkıp bir denge yakalamanız mümkün. Örneğin; arabanızı iş yerinizden uzağa park ederek yürüme mesafenizi artırın .
Asansör yerine merdiven kullanın.
Sabah 15dk esneme yapın. 35 dk natural sporu hayatınıza enjekte edin. İdeal sağlıklı bedene ulaşmak için saatlerce spor ve ekstra diyet yapmanıza gerek yok. Herhangi bir hastalığınız yoksa kendinize hiç bir şeyi yasaklamayın çünkü hayatı bir kere yaşıyorsunuz. Bunun yerine her besini dengeli tüketmeye özen gösterin. İllaki fazla kilolu olmak da spor için bir neden olmamalı. Bazen sık sık şu algıylada karşılaşıyorum - zaten zayıfım fazla kilomda yok spor yapmaya gerek yok diyen insanlar da var .
Evet kilolu olmayıp zayıf olmanız sağlıklı ve güçlü bir bedene sahip olduğunuz anlamına gelmez. Bedeniniz size zaman zaman bunu hissettirir ve size mesajlar verir. Sık sık hastalanmak, fiziksel güç gerektiren en küçük bir işte hemen yorulmanız, kısa mesafe bile yürüdüğünüzde verdiği olumsuz tepki bu mesajlardan birkaçı.
Dünya sağlık örgütünün verdiği verilere göre bedende oluşan hastalıkların %75’i Psikosomatiktir. Yani yanlış bilginin bedende ürettiği hastalıklardır. Bedeninizden gelen mesajları duymazdan gelmemelisiniz. Beden hakkında olumlu bilgiler sağlığa, olumsuz bilgilerde bedenin sağlıksız olmasına sebep olur. Unutmayın bilinçaltı, beden fonksiyonlarını ve metabolizmayı yöneten merkezdir. Sporu ve hareketi yaşamınızın içerisine sokmak, küçük egzersiz ve aktiviteler zinciriyle sporu hayatınızın bir parçası haline getirmek sadece bedeniniz değil ruhunuza da iyi gelecek.