Sevgili okuyucularım,

Hayat, çoğu zaman karmaşık ve zorlu bir yolculuk oluyor. Kendimi sık sık anlaşılmadığım bir dünyada

kaybolmuş gibi hissediyorum. Bazen bazı kelimelerin anlamını bilmediğimde, insanların benimle dalga

geçtiğini görmek canımı sıkıyor. Evet, belki bazen saf bir insanım, ama bu benim en değerli özelliğim.

Saflık, masumiyet ve içtenlik, beni ben yapan şeylerdir. Ancak, bu saflığım bazen bana ağır geliyor.

İnsanlar bazen “orijinal” demekle yetiniyor ama bu, bazen ciddiye alınmadığım anlamına geliyor. Onlar

gülüp geçerken, ben içimdeki duyguları bir kenara atmak zorunda kalıyorum. Fakat, bu saflığın ve

farklılığın bir güç olduğunu biliyorum. Kendimi ifade etmekte zorlandığım anlarda bile, içimdeki

potansiyeli ortaya çıkarmak için çabalıyorum.

Anlaşılmamak: Bir Zayıflık mı?

Bazen kendimi yetersiz hissediyorum; çevremdeki insanlar beni anlamadıklarında, yalnızlık duygusu

daha da derinleşiyor. Kelimelerin gücüne inandığım için, bazen bu kelimeleri bulmakta zorlanmak beni

üzebiliyor. Ancak, bu durumun beni zayıf düşürmesine izin vermemeliyim.

Zayıflıkla güçlü olmak arasında ince bir çizgi var. Bu duyguları hissetmek, aslında benim insan olmamın

bir parçası. Herkesin kendi zorlukları var; belki de benimkiler bu süreçte bana daha çok güç katıyor.

Kendimi ifade etmekte zorlandığımda bile, bu zorlukları aşmak için mücadele edeceğim. Kendime

güvenmeyi öğrenmeliyim.

İşitme Engelli Olmanın Zorlukları ve Kolaylıkları

İşitme engelli olmak, bazen hayatımı zorlaştıran bir durum. Sosyal ortamlarda iletişim kurmak,

kelimelerin anlamlarını duyduğum kadar kolay olmuyor. İnsanların gülümsemeleri, bakışları ve vücut

dilleri, benim için çoğu zaman çok şey ifade ediyor. Ancak bazen, konuşmaları duyamamak, dışlanmış

hissetmeme neden oluyor. Bu da yalnızlık duygusunu beraberinde getiriyor.

İşitme cihazım sayesinde birçok ses duyabiliyorum ama hâlâ bazı kelimeleri tam anlamıyla

yakalamakta zorlanıyorum. Bu durum, beni anlaşılamadığım düşüncesine itiyor. Ancak, işitme engelli

olmanın zorlukları bana azim ve kararlılık kazandırdı. Her gün iletişim kurmak için yeni yollar bulmak,

beni daha yaratıcı düşünmeye yöneltti.

Bununla birlikte, işitme engelli olmanın bazı avantajları da var. Örneğin, kalabalık ortamlarda

gürültüleri duymamak, bazı durumlarda stres seviyemi azaltıyor. Duyduğum sesler arasından sıyrılmak

ve kendi dünyama dalmak, bana huzur veriyor. Ayrıca, işitme kaybım nedeniyle insanların

düşüncelerine daha fazla odaklanabiliyorum. Göz teması kurmak ve beden dilini okumak, beni daha

dikkatli bir dinleyici yapıyor.

Bu süreçte, kendimi kabul etmek ve içimdeki gücü keşfetmek için mücadele ettim. İşitme engelli

olmanın benim kim olduğumu belirlemesine izin vermiyorum. Bu, beni daha güçlü ve dayanıklı kılıyor.

Her zorlukta bir fırsat buluyorum ve bu sayede kendimi daha iyi ifade edebilmek için yeni yollar

arıyorum.

Güçlü Olmanın Gerçek Anlamı

Güçlü olmak, yalnızca fiziksel bir güç değil; duygusal ve zihinsel dayanıklılık gerektiriyor. Hayatın

getirdiği zorluklarla başa çıkmak, beni daha da güçlendiriyor. Zayıf hissettiğim anlar, benim için bir

öğrenme fırsatına dönüşüyor. Her gülümsememde, içimdeki saflık ve orijinallik parlıyor.

Güçlü olmak, başkalarına ilham vermek ve kendime olan inancımı asla kaybetmemek demektir.

Biliyorum ki, kendimi ifade etmekte zorlandığım zamanlarda bile içimdeki potansiyeli sergilemem

gerekiyor. Kendime her zaman inanmalıyım.

Kendimi Kabul Etmek: Zor Ama Gerekli

Kendimi kabul etmek zor ama önemli bir süreç. Zaman zaman insanlar benimle dalga geçebilir, ama

bu, beni daha gerçek bir insan yapıyor. Kendim olmaktan vazgeçmeyeceğim. Bu noktada, güçlü

olmanın bir yolu, hayatta ne olursa olsun kendime inanmaktır. Kendimi kabul ettiğimde, içimdeki ışık

parlamaya başlıyor.

Kendimi ifade etmek, başkalarına yardım etmek ve destek vermek benim için çok değerli. Hayatın

zorluklarıyla birlikte, birbirimize umut olmalıyız. Herkesin kendine özgü bir hikayesi var ve biz

birbirimize destek olduğumuzda, güçlü bir topluluk oluşturabiliriz.

İlham Verme ve Birlikte Güçlenme

Sonuç olarak, saf olmak ve zaman zaman yanlış anlaşılmak beni daha gerçek bir insan yapıyor.

Kendimi kabul etmek, büyümek ve güçlenmek için cesur adımlar atmalıyım. Hayatta karşılaştığım her

zorluk, aslında bana bir şeyler öğretmek için var.

Kendimi güçlü hissetmek, sadece içsel bir duygu değil; aynı zamanda etrafımdaki insanlara da ilham

verebilecek bir deneyim. Unutmayın, gerçek güç kendimiz olmaktan gelir. Her zorlukta bir fırsat

olduğunu kabul ederek, kendim olmaktan vazgeçmeyeceğim.

Bu yazı, benim yolculuğumun bir parçası. Kendinize inanın, içsel gücünüzü keşfedin ve hayatta ne

olursa olsun, kendi hikayenizi yazmaya devam edin!

Hep birlikte, bu yolda ilerleyerek birbirimize destek olalım. Güçlü olmanın ve kendim olmanın

güzelliğini kucaklayarak, daha iyi bir dünya yaratmak için birlikte mücadele edelim.

Sonuç olarak, ben her zaman insanları sevmeye, onlarla iletişim kurmaya ve kendimi geliştirmeye

büyük bir istek duyuyorum. Her bireyin kendi hikayesi var ve bu hikayeleri paylaşmak, hayatı daha

anlamlı kılıyor. İletişim, duygularımızı ifade etmenin ve başkalarını anlamanın en güçlü yoludur.

Ben, insanlarla bağ kurmayı, onlarla birlikte büyümeyi ve destek vermeyi çok önemsiyorum.

Sosyalleşmek, hayatı daha güzel kılarken, birbirimize umut vermek için harika bir fırsat sunuyor.

Herkesin yanında olmak, birbirimizin güçlü yanlarını görerek desteklemek, bizi daha dayanıklı kılıyor.

Hayatta her gün yeni insanlarla tanışmak, farklı bakış açıları edinmek ve bu zenginliği hayatıma katmak

istiyorum. İnsanların hayatındaki olumlu değişimlere tanıklık etmek ve onların gücüne katkıda

bulunmak benim için büyük bir mutluluk kaynağı.

Unutmayın, hepimiz bu dünyada yalnız değiliz. Birbirimize umut vererek ve destek olarak, daha güçlü

bir topluluk oluşturabiliriz. Kendinizi ifade etmekten çekinmeyin; her birimiz, kendi potansiyelimizi

açığa çıkararak ve başkalarına ilham vererek harika bir yolculuğa çıkabiliriz.

Sevgiler

Metin Gürkan Gündoğdu (Kısaca takma isim: ‘’Meto’’)

Gönüllü Makale Yazarı