Merhaba Göktürk Dergisi okurları. Bu gün kitaplığımın köşesinde kalmış bir kitaba gitti elim. Japon bilim adamı Dr. Masara Emoto'nun kitabı. Su kristalleri üzerine yaptığı araştırmaları konu ediniyor. Su kristallerinin hemen her şeyden etkilenip verdiği tepkiler fotoğraflanmış. Söylenen sözlere, gösterilen görüntülere, dinletilen müziğe göre su kristallerinin verdiği tepkilere baktım tek tek. Güzel sözler, bir danteli işlercesine güzel kristaller yaratırken, öfkeli ve hoyrat sözler kristallerin şeklini bozuyor.
Bu araştırmanın ciddiyeti, suyun her şeyden o kadar hassas bir şekilde etkilenmesi aslında biraz korkutucu geldi bana. Bizleri düşünebiliyor musunuz? Kim bilir bütün yaşadıklarımızdan nasıl etkileniyoruz? Neler duyuyoruz daha da önemlisi kendimize neler söylüyoruz? Sahi kendimize en çok tekrarladığımız şeyler nelerdir? Bu söylediklerimizin bizi nasıl esir aldığını şimdi biraz daha anlayabiliyor musunuz?
Tıpkı kelebek etkisinde olduğu gibi. Küçük ve basit zannettiğimiz şeyler hayatımızın akışını etkiler.. Bazı sözler bazı kararları aldırır... Bu kararların sonuçları kaderimize yapışır ve yolumuzun taşları oluverirler. Basa basa ilerleriz sonumuza. Baştan yanlış düğümlenen gömlek gibi her şey birbirine bağlanır böylece... Sözler ruhumuza sonra da kaderimize işler...
Biraz daha genişletelim yelpazeyi. Kimlerle dertleşiyoruz, bizlere nelerin söylenmesine izin veriyoruz. Bu çok önemli çünkü insanlar duyduklarına dönüşüyor. Tıpkı su kristalleri gibi... Bize söylenenlerin peşinden gidiyoruz. Başkalarından dinliyoruz kendimizi. Biz... Biz de susmuyoruz. Olumsuz şeyleri ilk biz söylüyoruz kendimize. Doğru zamanda doğru şeyleri duysaydık şimdi bambaşka biri olabilirdik belki de... Şimdi duymak istediklerinize siz karar verin. Artık duyduklarınızın ruhunuza işleyip sizi bilmediğiniz karanlıklara çekebileceğini biliyorsunuz. Olumsuz insanların sesini kısın. Gürültünün sesini kısın. Sizi yaralayan her müziğin, her cümlenin sesini kısın. Bu yazıyı okuduktan sonra kendinize söylediklerinizi lütfen bir daha gözden geçirin. Belki de beklediğiniz mucize sizin kuracağınız cümlede gizlidir? Kim bilir?