Dünya ve Ülkemiz olarak gerçekten çok zor zamanlardan geçmekteyiz.

Öncelikle bugünlerinde geçeceğine, bu durumundan üstesinden gelebileceğimizi lütfen unutmayalım!

Çin’in Hubey eyaletinde Wuhan balık pazarından yayılmaya başlayan Corona Virüs dün Türkiye’de de görüldü vaka sayıları da giderek artmakta. Elbette bu durum insanların daha da kaygılı olmasına neden oluyor. Tamamen tedbir amaçlı Eğitim-Öğretim kurumları ve bir çok kurum tatil edilmek zorunda kalındı. Peki, bu  özel süreçte Corona Virüs çocuklara nasıl anlatılabilir? Ve Corona Virüs nedeniyle psikolojinin olumsuz etkilenmemesi için neler yapılabilir?

Corona Virüsü (SARS-CoV), ilk kez 2003 yılında Çin’de görülen ve şiddetli akut solunum yetmezliğine neden olan bir virüstür. Günümüzde aralarında Japonya, Tayland, Güney Kore, ABD, Singapur, Vietnam, Almanya, Fransa, İtalya, İran ve Tayvan olmak üzere birçok ülkede görülen virüs ülkelerin sorunu haline gelmiştir. Özellikle hayvanlardan insanlara bulaşan bu virüs insanlarda mutasyona uğrayarak insandan insana geçmektedir.

Belirtilerine gelince de kişilerde yüksek ateş, öksürük, kas ağrısı, ishal, zor nefes alma, iştahsızlık, bulantı ve çeşitli vücut ağrıları şeklinde şikayetlere neden olmaktadır. Virüs yaşlılarda, kanser ya da bağışıklığı baskılayan hastalıkları olanlarda, akciğer hastalıkları bulunanlarda daha ağır bir sürece neden olabilmektedir. Görüntüsü itibariyle grip benzeri bir hastalık olmasına karşın gripten daha ağır bir tablo seyrederek ölümlere de sebep olabilmektedir.

Virüs özellikle yakın temas sonucunda oluşur. Belirli bir tedavisi olmamakla birlikte çeşitli korunma yolları vardır. Hatta bu konular hem Sağlık Bakanlığımız tarafından hem de çeşitli resmi kurumlar ve kişiler tarafından sık sık hem tv kanallarından hem de sosyal medya hesaplarından paylaşılmaktadır. Koruma yolları arasında; elleri sık sık yıkamak, temel hijyen kurallarına uyma ve kapı kolları gibi sık dokunulan alanları dezenfekte etmek gibi adımlar da sayılabilir.

CORONA VİRÜSÜ’NÜN PSİKOLOJİK ETKİLERİNE GELİNCE

Çin’de başlayarak tüm dünyayı etkisi altına alan Corona virüsü ülkemizde de korku, kaygı,endişe unsuru olmuş durumda. Virüsün yayılma gücünün yüksek ve çok hızlı olması insanların belirsizlik yaşamasından dolayı da korkularını,kaygıları daha da arttırıyor.Belirsizlik her zaman “korku”yaratır.Neyle karşı karşıya olduğunu bilmek ve olası riskleri nelerdir neyle karşı karşıya olduğunu bilmek insanı rahatlatır. Ancak bu konuda çok fazla bilgiye maruz kalmak “Yakınlık Yanılsaması” dediğimiz durumu oluşturur. Sonucunda da kaygı, korku seviyesi giderek artar. Sosyal medya aracılığıyla hızlı bir şekilde paylaşılan farklı kaynaklardan bilgilerin yanlış bilgiden ayırt edilmesini giderek zorlaşıyor.

Bu yüzden eğer bilgi almak istiyorsak mutlaka devlet resmi kurumlarının sayfalarından bilgi edinmeye çalışalım. Sosyal medya daki bilgilerin doğruluğunu teyit etmeden de dikkate almamaya çalışalım. Küresel anlamda maruz kalınan bu durumun psikolojik yansımaları elbette olumsuz olabiliyor. Salgın hastalıkların beklenmedik ve yaşamı tehdit eder yapısı korku ve kaygı uyandırıcı olmakla birlikte bireylerin yaşamsal faaliyetlerini değiştirmelerine ya da kısıtlamalarına neden olabiliyor.

İnsanların konser alanları, alışveriş merkezleri veya toplu taşımalar gibi kalabalık yerlere zorunlu olmadıkça gidilmemesi konusunda Devlet Kurumlarından gelen uyarılarla kişinin sosyal hayatı, iş hayatı veya eğitim hayatını izole şekilde yaşaması insanları olumsuz etkiliyor. Yani,belirsizlik ve tehdit uyandıran salgın, insanların psikolojini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Kişilerde panik atak, yüksek düzeyde stres, fobi, uykusuzluk, yeme sorunları gibi rahatsızlıkların artmasına neden oluyor.

Bu kaygı ve korkular corona virüsü hakkında daha çok bilgi edinilmesine ve insanları korunma yollarının araştırılmasına yöneltti. Aynı zamanda salgın karşısında psikolojik dayanıklılığımızı korumak bir diğer önemli konu.

CORONA VİRÜSÜ’NÜ ÇOCUKLARA NASIL ANLATMALI?

Aynı zamanda Corona hakkında haberlere veya yetişkinlerin konuşmalarına maruz kalan çocuklar korku yaşayabilir ayrıca ebeveynlerdeki kaygılı ve panik hali çocuklarda aynı olumsuzluklara neden olabilir. Bu sebeple ebeveynlerin çocukların yanında yapacakları konuşmalara dikkat etmeleri son derece önemlidir. Sakin kalmak ve gerekli önlemleri almakla işe başlayabiliriz! Tamamen sessiz kalarak gerçeği yok saymakta çocuğun endişelerini arttıracaktır. Evde sürekli haber kanallarının açık olması, felaket senaryoları içeren konuşmaların yapılması yine çocuklarımızın kaygısını arttırabilir. Çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olarak Corona virüsü ve diğer tüm hastalıklardan korunma yolları açısından bilgi vermek en doğrusu olacaktır.

Virüse yönelik farkındalığın artması, gerekli tedbirlerin doğru zamanda alınması, yaşanan olumsuz psikolojik durumların kontrol altına alınmasında önem taşıyor. Bu gerçeği kabul ettikten sonra panik halinden çıkarak gerekli önlemler konusunda bilinçlenerek buna uygun adımlar atılması çok önemli.

Gerekli korku düzeyinin bilinçli hareket etmemizde bize yardımcı olacağını fakat günlük yaşantımızı olumsuz etkilemeye başladığında kontrol altına almamız gerektiğini unutmamalıyız. Böyle durumlarda mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır.