İçinde bir şiir, şarkı hissederek yaşamak mümkün mü? Endişe, kaygı ve korku… Hayatınızın neresinde? Sosyal medyada da sık sık duyduğumuz “Kabul et,
mutlu ol!” felsefesini nasıl uygulayabiliriz peki? Aslında işin özü sevgiyle başlıyor. Kuşları, böcekleri, diğer insanları değil; ilk önce kendinizi sevmekle başlıyor
her şey. Bencillik değil bunun adı, narsizm de değil. Kendi ruhunla kurman gereken özel bir bağ! Önce sen kendine değer ver ki; hayat sana değer versin. Bil ki; hiç kimse daha önce senin gibi olmadı, olmayacak da! Sen benzersizsin! İşte önce bunu kabul et! Ama öylesine değil, derinden! Kucakla kendini. Başkasının takdiri için olmamalı yapacakların; kendi takdirin için yap. İlk önce kendi eksikliklerimizin de farkına varmalıyız. Yaşadığımız olaylarda başkalarını suçlamak yerine,
kendi hatalarımızı kabullenmekle, hayatımızda olumlu değişiklikler yapabiliriz. Hadi sessiz bir yere geçin aşağıdaki olumlamaları okuyun kendinize.
Kendimi bütünüyle ve olduğu gibi seviyorum.
Başka insanların yanında ben kendimden çok hoşnutum.
Tüm duygularımı birer parçam olarak kabul ediyorum.
Duygularımı ifade ettiğimde kendimi daha çok seviyorum.
Giderek daha sağlıklı, canlı ve güzel olduğum için şükrediyorum.
Geçmiş görevini yaptı ve sona erdi. Ben artık özgürüm.
Kendimle ilgili tüm olumsuz imajlarım ve
yaklaşımlarım artık yok oldu. Kendimi seviyor ve takdir ediyorum.
Birikmiş tüm suçluluk duygularını, korkuları, düş kırıklıklarını, kin ve kıskançlıkları salıveriyorum. Şimdi arınmış ve özgürüm.
Dünya yaşanacak güzel yer!
Bütün bu olumlamaların üstüne içindeki senfoniyi duyuyor musun? Hadi bir şarkı hisset içinde!
Facebook:gulbahar.kurtoglu
İnstagram:gulbaharkurtoglu