Ergenlikte başlayan sorunların tohumları ne zaman atıldı?

Hiç çocuk gözü ile baktınız mı kendinize?

Gelin birlikte bakalım…

İki yaşındayım ve ağlıyorum, iletişim kurmak ve annemin benimle ilgilenmesini istiyorum. (Ağlamamın bir sürü başka nedeni olabilir tabii, ama biz bu örnekten gidiyoruz.)

Ağlamam için doğru zaman mı bilmiyorum.

İlgilerini nasıl çekerim bilmiyorum.

Ne kadar sabırları var bilmiyorum.

İsteklerim var. Nasıl yaptırırım bulmam lazım.

Etrafımdakiler ağlamaya başladığımda bana nasıl davranıyorlar, gözlemliyorum.

Deneyimlerim çok az, ama her geçen gün sınırlarımı zorlayarak anlamaya çalışıyorum. Bebeklikte her ağladığımda benimle ilgilenip, bütün ihtiyaçlarımı karşıladılar. Bugün çat pat konuşmaya başladım, ama isteklerimin yapılmaması durumunda ne yapmalıyım hala bilmiyorum.

Ailem ağladığımda hemen benimle ilgileniyor ve isteklerimi yerine getiriyor.

Bazen de galiba benim daha uzun süre ağlamamı istiyorlar.

Ağlamayı uzatınca sonunda isteklerim yapılıyor.

Doğru yoldayım…

Çocuk bu yöntemle isteklerini yaptırtmaya devam eder. Ergenlikte talepler yerine getirilemez hale gelince kavgalar başlar, ailede ilişki ve iletişim bozuklukları ortaya çıkar.

Ebeveyn daha önce koyamadığı kuralları, ergenlikte koymaya çalışır. Ergen elini beline koyup “siz bana karışamazsınız” dediğinde, ortaya çıkan resim çocukluktaki kadar sevimli gözükmez.

Problemli davranışlar kendiliğinden ya da zamanla düzelmez. Altta yatan başka bir sebep yoksa, ebeveyn davranışını değiştirip düzelttikçe, çocuğun davranışı da değişip düzelecektir. Yine de sağlıklı bir yapıyı işin en başında kurmakta fayda var.

Ergenlikteki davranışların tohumları 0-5 yaş aralığında atılıyor…

Yeni anne olduğumuzda ilk olarak onun temel ihtiyaçlarına konsantre oluruz. Yemesi, sağlığı, gelişimi, okulu her şeyden önemlidir. Biz bunlarla uğraşırken, çocuk denemelerle istek ve ihtiyaçlarını karşılamanın yollarını arar. Bu denemelerle, hangi davranışının ne sonuç verdiğini ve otoritenin kimin elinde olduğunu da anlamaya başlar.

Bu gelişim sürecinde, günlük olaylara ilişkin olarak sergileyeceğimiz davranışların uzun vadeli etkilerinin bilincinde olmamıza önemli. İlk yıllarda, zor da olsa doğru davranışları tutarlı ve kararlı bir şekilde sergilememiz, onun kendisine sağlıklı sınırlar belirlemesine ve kendini doğru ifade etmeyi öğrenmesine yardımcı olacaktır.

Ebeveyn nasıl davranmalı?

Kuralları ve sınırları çocuğun anlayacağı seviyede net olarak çizmeli.

Sevgi ve disiplini beraber vermeli.

Doğru davranışlarla rol model olmalı.

Çocuğun doğru davranışlarını fark edip, teşvik etmeli.

Tutarlı ve kararlı olmalı.

Çocuğu ağlama, hırçınlık gibi olumsuz davranışlar yerine kendini sözel olarak ifade etmeye teşvik etmeli.

Ben de aynı şeyleri yaşadım.

Benim kızım iki yaşlarındaydı, isteklerini ağlayarak yaptırmaya çalışıyordu.

Artık bir şeyler değişmeli diyerek, kendimde bir değişiklik yapmaya karar verdim. Benden her ağlayarak bir şey istediğinde “ağlarken konuştuğunda senin ne demek istediğini anlamıyorum, eğer ağlamadan söylersen o zaman yardım edebilirim” dedim.

Kızım inatçıydı, ilk zamanlar ağlamasını sesini daha çok yükseltti. O zaman ağlamasından rahatsız olduğumu ama isterse odasında ağlayabileceğini söyledim. Odasına da gitmek istemedi. Bunun oturması zaman aldı ama pes etmedim. Birkaç ay sonra ağlama süresi azaldı ve içini çeke çeke sustum deyip kendini ifade etmeyi öğrendi.

Kızımın bu davranışlarını oturtmakta yaşadığım duygu karmaşası, her seferinde kendimi kötü anne gibi hissettiriyordu. Hiç kolay değildi ama kararlı ve tutarlı olmak bu demekti. Daha sonra bunun işe yaradığını gördükçe artık işim çok kolaydı.

Aşağıda ki Bilgilerden ulaşabilirsiniz;

https://www.e-koc.org/author/belgin-citanak/

www.facebook.com/BelginKardasCitanak

instagram@ebeveyncocukiletisim

Mail: [email protected]