Oyun; çocuğun dış dünyayı keşfetmesini, doğal bir şekilde öğrenmesini sağlayan, taklit becerisini geliştiren, günlük yaşantısındaki problemleri iletişim yoluyla çözerek kendi duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilmesini sağlayan eğlenme ve öğrenme metodudur.

Gelişimin en önemli olduğu 0-6 yaş grubu okul öncesi dönem çocuklarımızın, oyunun bu eğitsel işlevi yönüyle, çocuğun çevreyi analiz edip özümsediği durum ve davranışları oyuna aktararak kendi yaşantısının temelini oluşturmaktadır. Kalıcı öğrenmenin en önemli yolu yaparak- yaşayarak öğrenmedir. Oyun kurarak öz benliğini ortaya koyan çocuk; bilişsel, sosyal, dilsel gelişimine katkı sağladığı gibi hoşgörü kazanma, toplum içerisinde olan görgü kuralları, yardımlaşma, paylaşma vb. değerler eğitimini oyun yolu ile yaşam içerisinde kazanmaya başlar. Biz yetişkinler için konuşmak iletişim aracıyken çocuğun en temel iletişim aracı ise oyundur. Hayallerini, duygu ve düşüncelerini oyuna aktarması sebebiyle çocuğun günlük yaşamda ifade edemediği, anlatamadığı duyguları oyun terapisi yöntemiyle gözlemlemek mümkündür.

İyi bir oyun çocuğun tüm gelişim alanlarını kullanmasına yardımcı olur. Çocuk bu şekilde çevresi ile olan ilişkisini daha yakından inceler ve yaşam içerisinde gerekli kuralları öğrenme şansı yakalar. Montaigne’nin de dediği gibi; ‘’Oyun çocukların en gerçek uğraşlarıdır.’’

Anaokulu Öğretmeni
Selin Durhat

instagram/selinnnogretmen