Okul yazılıların başladığı ,ödevlerin yoğunlaştığı bu dönemde; birçoğumuz ders çalışma ,başarıyı arttırma ,sınav notları gibi konulara yoğunlaştık .En az bunlar kadar önemli bir konu daha var.Koskoca öğretim yılının en başından sonuna kadar olan sürecin gizli kahramanları ebeveynler. Belki birçoğunuz diyeceksiniz ki ‘neden gizli canım madden ve manen başroldeyiz’ .İşte oradaki gizli de zaten tam bu söze atıfta bulunmak içindi.
* Okul yazılılarından önceki gece bütün aile stres içerisinde nöbet tutuyormuyuz?
* Okul yazılılarından 100 alınmadığında sizin evde de yas havası mı oluyor?
* Yoksa proje ödevleri bütün aile bireyleri için ortak verilmiş sorumluluklarımı?
* Çocuğunuzun kaçıncı sınıfa geçtiğini gerçekten bilmiyormusunuz ?
* Yaz tatilini uzattığınız için çocuğunuz okula 1 ay geç mi başladı?
Yukarıda yer alan sorular uç noktalarda ki ebeveyn örnekleri için hazırlanmış bilinç içeriyor.Fakat bu soruların yaratılmasında bana ilham verende ne yazık ki yıllar içerisindeki tecrübeler.
Okulun en önemli görevlerinden biri çocuklarımızı birey olmaya ,kendi ayakları üzerinde durmaya hazırlaması.Bu nedenle,bana göre ebeveynlerin eğitim hayatındaki en önemli rolü de çocukların birey olmalarına destek olmak olmak. Çocuklarımızın ,öğrenci rolüne girdikleri öğretim hayatı ile birlikte bazı anne babalarda kendi ebeveynlik rolünü unutabiliyor.Buradaki hatalardan biri kendisini öğrenci rolüne geçiren ve tekrardan okul hayatına başlamışçasına yaşamadaki diğer tüm rollerini unutan ebeveynlerimiz.Bu durum çocuğun sorumluluk alma ,tek başına sorunlara çözüm bulabilme ve birey olma yolunda büyük engel.Bir diğer hata ise ebevenlik rolünü ,öğretmenlikle karıştıran anne baba modeli.Bu aile modelinde ise ebeyenlerden biri veya her ikisi çocuğunun öğrenimi ile ilgili yükü aşırı şekilde üstleniyor.Çocuk kendi başına ders çalışma hatta ödev yapabilme yetisini hiç kazanamıyor.En önemli tehlike ise ebeyenler ile çocuk arasında asıl olması gereken sevgi ve güvene dayalı ilişki büyük hasar alıyor.Çocuk ailesine karşı kendisini okul ve sınav başarısıyla ispata çalışıyor.Aile içerisindeki sevginin ölçütü bir bakıma akademik başarıyla ölçülür hale geliyor.Bu süreç eğitim hayatının ileriki yıllarına taşınmaya başladıkça da ergenlik gibi daha zor geçen süreçlerde aile içinde şiddetli geçimsizlikler ,çocuğun psikolojisinde zor onarılan hasarlar oluşabiliyor.
Ailelere en önemli tavsiyem, öncelikli rolümüz olan anne babalığı unutmamız.Çocuklarımızın anne babalarının sevgi ve ilgilerine ihtiyaçları var.Onlara akademik olarak birşeyler kazandıracak olanlar ise öğretmenleri.Burada kastettetiğim ebeyenlerin okul yaşamından kopuk olması asla değil.Ebeveyn çocuğun okul yaşamını,süreci,öğretmeni düzenli takip eden tarafa olmalı .Bu takip ve denetim ne kadar yerinde ,işbirlikçi olursa sonuçta gelecek başarı o kadar yüksek olur.Unutmamalıyız eğitimde hedef hızla elde edilen kalıcı olmayan sonuç değil,süreç içerisinde elde edilen dengeli ve kalıcı birikim. Bu güzel birikimin oluşabilmesi için okul -aile işbirliği ve uyumu vazgeçilemez.Hepimiz bir kez öğrenci olduk,şimdi sıra çocuklarımızda onlarında öğrenciliğini en güzel şekilde yaşamasına destek ve yardımcı olalım.Bu süreçte okul ve öğretmenlerinden alacaklı en değerli kazanım bilgi ebeveynlerinden alacakları en değerli kazanım ise koşulsuz sevgi ve destektir.
BEGÜM ŞENBAĞ /[email protected]