Herkesin spor kültürü üzerine söyleyebileceği çok şey olabilir. Bunu söyleyenlerin bir çoğu uzman bir çoğu alan dışı olan kişiler, diğer bir tabirle halk olarak ifade ettiğimiz topluluklar da olabilir. Herkesin söylediğini ‘’ spor kültürü ‘’ konusunda dikkate almakta fayda vardır. Çünkü, bir konuda söylem ve eylem varsa orada ilgi, istek ve talep vardır.
Diğer bu husus spor kültürü ifadesini duyduğumuz da; çocuk ve gençler için şöyle yapılmalı, böyle yapılmalı tarzında ifadelerdir. Bu konuda kısmen doğru bilgiler paylaşanlar kadar, doğru bilgi olmadığını düşündüğüm paylaşımlarda oluyor, işin özü burada vurgulamak istediğim; çocuk ve genç gelecekte topluma ayna olacak ve sağlıklı nesillerin anne ve baba olarak devamlılığını sağlayacak kişiler olarak karşımıza çıkacaktır. Çocuk ve gençlerle ilgili söylemler önemlidir.
Son olarak belki de en çok duyduğunuz; okullarda yeni bir beden eğitimi ve öğretimi sistemine geçilmesi, ders saatlerinin arttırılması, belediyelerle entegrasyon yapılmasıdır.
Diğer konu ve konu başlıklarını geçici bir süre kenara bırakıyor ve farklı bir açıdan spor kültürünün yaygınlaştırılmasına değinmek istiyorum: Türkiye’de spor kültürünün yaygınlaştırılmasında sporun, sanatın ve kültürün bir arada olması gerekmekte. Nasıl mı ?
Türkiye’de spor müzeciliği, spor sergiciliği, spor koleksiyonerliği gibi başlıklar henüz daha toprağa bırakılan bir tohum gibi. Yani bu yolda çok fazla yol kat etmemiz gerekecek. Kulüplerin kendi müzeleri, Olimpiyat komitesinin kendi müzeleri dışında ‘‘ Ulusal Spor Müzesi’’ tarzında bir yapı şuan için yok. İnanıyorum ki; devletimiz er ya da geç bu hususta adımlar atacak ve hakkedilen yapıyı oluşturacaktır. ‘‘Ulusal Spor Müzesi’’ birçok organizasyona da ev sahipliği yapacaktır. Burada seminerler, konferanslar, sergiler, lansmanlar, tanıtımlar yapılacak ve Türkiye’nin spor alanındaki lokomotifi olacaktır. Belki de burada bir spor kütüphanesi kurulup, araştırma merkezi haline getirilecektir. Dünya’da bunun güzel örnekleri mevcuttur. Müze kart aracılığıyla da ücretsiz bir hizmet sunarak ‘‘Ailemle Spor Müzesine Gidiyorum’’ tarzında bir slogan oluşturulup, MEB ve KTB işbirliğiyle bir anda toplumun büyük bir kesimini sporla bir araya getirmek, sporun katılım yönüne teşvik etmek imkanı oluşabilir. Spor kültürü konusunda yazılacak, ifade edilecek maddeler, yapılacak projeler, oluşturulacak sistem ve modellemelerin sonu yoktur.
Önemli olan doğru sistem, model ve proje üçgenini doğru ekip, ekipman ve maliyet analiziyle doğru finanse ederek yapmak gerekir. Dünya da yer alan birkaç müzenin sitesini de sizinle paylaşmak istiyorum.
https://olympics.com/museum/collaborate/olympic-museums-network
https://www.cyclemuseum.org.uk/
Belki inceleme ihtiyacı hisseder ve yeni bir bakış açısı kazanmanıza vesile olurum.
Sevgi ve saygılarımla…
Hakan NERGİS
Spor Politikaları Derneği Başkanı