2021 yılından önce hukuk sistemimizde hayvanlara karşı kötü muamelede bulunulması; “gürültü yapmak, kapalı alanda sigara içmek” gibi fiillerle aynı kefeye konuluyor ve “kabahat” olarak nitelendiriliyordu. Kabahat deyiminden; “kanunun, karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık” anlaşılır. Bu sebeple de ne yazık ki, hayvanlara karşı işlenen suçlarda; eylemler “suç” olarak değerlendirilmemekte ve Kabahatler Kanunu kapsamında düşük idari para cezaları uygulanmaktaydı.

Hayvanseverlerin yoğun çabaları sonrası, 09.07.2021 kabul ve 14.07.2021 yayım tarihli, 7332sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunile “Suçlar” başlıklı 28/A maddesi ihdas edilmiştir. Bu madde ile, ceza hukukunun temel ilkelerinden olan suç ve cezada kanunilik ile cezanın caydırıcılığı dikkate alınarak, hayvanlara karşı gerçekleştirilen bazı fiiller “kabahat” kapsamından çıkarılıp “suç” olarak düzenlenmiştir. Bu kapsamda, nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldürmek, bir hayvan neslini yok etmek, bir ev hayvanını veya evcil hayvanı öldürmek, ev hayvanı veya evcil hayvana işkence etmek, tecavüz etmek veya acımasız ve zalimce muamelede bulunmak, hayvanları dövüştürmek fiilleri suç haline gelmiştir.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun "Tanımlar" başlıklı 3 maddesine göre "Sahipsiz Hayvan" kavramı, "Barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvanları" ifade etmektedir.

YALNIZCA BU MADDE DAHİ SAHİPSİZ HAYVAN/EV-EVCİL HAYVAN AYRIMINI ORTADAN KALDIRMAKTADIR.

Evcil hayvan kavramının, "evde beslenen hayvanlardan" ibaret olmadığı, mezkûr kanun ile sokakta yaşamını sürdüren hayvan dostlarımızın temel haklarının da güvenceye alındığı aşikardır.Ayrıca yukarıda belirtilen ve en büyük yanılgılardan biri olan “sahipsiz hayvana karşı işlenen fiillerin suç olmadığı” kanısı da 7332 sayılı Kanun’un 11 maddesinin gerekçesinde “kedi veya köpek gibi türler, sahipsiz bile olsa, insan tarafından kültüre alınmış bir tür olarak ‘evcil hayvan’ sıfatıyla suçun konusu olabilecektir” ifadesi ile açıkça bertaraf edilmiştir. Gerekçede de görüldüğü üzere; kedi veya köpek gibi türlere karşı işlenen suçlar; sahipli veya sahipsiz olup olmadığına bakılmaksızın, aynı ceza yaptırımına tabi tutulmuştur. Günümüzde her ne kadar hâlâ bir hayvana acımasızca ve zalimce muamelede bulunmanın, tecavüz etmenin, bir hayvanı yok etmenin ve benzeri fiillerin yaptırımının “idari para cezası” olduğu sanılmaktaysa da 2021’de yapılan bu değişiklik ile hayvanlara karşı işlenen suçların yaptırımı artık idari para cezası değil, HAPİS cezasıdır.

Son olarak önemle belirtmek gerekir ki, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile, “hayvanlara kötü davranmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek; hayvanları, gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlamak; hayvanları hasta, gebelik süresinin 2/3’ünü tamamlamış gebe ve yeni ana iken çalıştırmak, uygun olmayan koşullarda barındırmak; hayvanlara tecavüz etmek, bir hayvana zor kullanarak acı, ıstırap ya da zarar veren yiyecekler ile alkollü içki, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi bağımlılık yapan yiyecek veya içecekler vermek; hayvanlara işkence yapmak veya acımasız ve  zalimce muamelede bulunmak, ev hayvanını terk etmek” gibi fiiller yasaklanmış ve hayvanların başta “yaşam hakkı” olmak üzere barınma/beslenme gibi temel hakları güvence altına alınmıştır.

Yazımı, bu soğuk kış günlerinde sokakta aç/susuz yaşam mücadelesi veren canlarımıza adıyor, onlar için bir kap su, bir kap mama koymaya davet ederek şu söz ile sonlandırıyorum:

“Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir.”

-Mahatma Gandhi