120 milyon doz aşı geliyor BioNTech’ten. Bu rakam, Türkiye’nin ihtiyacı olan aşıyı fazlasıyla karşılıyor. Uğur Hoca’nın bütün Türkiye’nin önünde verdiği sözü de göz önünde bulunduran Bakan Koca, işte buna dayanarak “Sorun çözüldü” diyebiliyor.

Cumhuriyet’in 50. Yılı için yapılan bir marş vardı. Şöyle başlıyordu o marş: “Müjdeler olsun yurdumun toprağına taşına / Erdi cumhuriyetim elli şeref yaşına” Öyle büyük bir müjde ki bu aşı müjdesi... “Müjdeler olsun yurdumun toprağına taşına” desek yeridir.

MÜTHİŞ HABER: HAZİRANDA 20 YAŞ ÜSTÜ HERKES AŞILANACAK 

Bu zamana kadar gelen aşılarda hep şöyle bir uygulama yapılıyordu: Gelen aşıların ikinci dozu yedekleniyor ve elde tutuluyordu. Belli bir sürenin ardından da yedeklenen o aşılar yapılıyordu.

Mayıs sonu / haziran başı itibarıyla gelecek olan 30 milyon aşı için böyle bir uygulama yapılmayacak. Bakan Koca, kamuoyuna ilk kez Hürriyet aracılığıyla duyurdu. Dedi ki: “30 milyon aşıyı, 30 milyon kişiye yapacağız. BioNTech’in birinci dozu, yüzde 78 oranında bir koruma sağlıyor. O korumadan yararlanacağız. Bu bizim için önemli bir kazanım olacak. Böylece yaza daha güvenli girmiş olacağız.”

Peki ya ikinci doz? Bakan Koca, ikinci doz aşının, ikinci parti aşıların gelmesiyle yapılacağını söyledi. Yani birinci dozu yaptırmış olanlar, temmuz ayında ikinci dozu yaptırmış olacaklar. Ve bu yeni gelişmeyle birlikte... Bakan Koca, “Haziranda 50 yaş üstü aşılanacak” sözünü de revize etti. Yeni açıklaması şöyle Bakan Koca’nın: “Haziranda 20 yaş üstü herkes aşılanacak.”

SPUTNIK VE SINOVAC HİÇ GELMESE BİLE 

Konuşurken bir hesaplama yaptı Fahrettin Koca... Yaptığı hesaplamaya göre... BioNTech aşısı, tüm Türkiye’nin aşılanmasına fazlasıyla yetiyor. Sonucu rakamlarla ortaya koyan Koca... Şu önemli açıklamayı yaptı: “Sputnik ve Sinovac’la yaptığımız anlaşmalar var. Oralardan gelecek aşılar var... O aşıları da bekliyoruz. Ama bugün öyle bir noktadayız ki... Sputnik ve Sinovac hiç gelmese bile sorunumuzu çözmüş durumdayız.”

BAKAN KOCA’YI HİÇ BÖYLE GÖRMEMİŞTİM 

Salgın sürecinde Bakan Koca ile defalarca konuştum. Her konuşmamızdan hep şöyle bir izlenim edindim:
- Kaygılıydı.- İhtiyatlıydı.- Karamsarlığını bastırmaya çalışıyordu.- Yakınıyordu.- Tünelin ucunu göremiyor gibiydi.