Stres başta olmak üzere, anksiyete ve depresyon gibi ruhsal hastalıklar; hayat kalitemizi düşüren kronik ağrılara sıklıkla neden olabilmektedir.

Özellikle migren tipi baş ağrıları ve boyun, omuz, sırt ağrıları; iç dünyadaki çatışmaların dışa vurumlarıdır. Genel olarak; içe kapanık, duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanan, hayır diyemeyen, sınır koymakta güçlük çeken, kaygılı ve güvensiz kişilerde kronik ağrılara daha sıklıkla rastlanır.

Diğer bir deyişle; kişinin sözel ve davranışsal olarak ifade edemediği ve benliğiyle ortaya koyamadığı şeyleri, bedeni ve bedeninde yarattığı hastalıklar dışavurur!

Nasıl teşhis edilir?

Kronik ağrı şikayeti olan hastalar; sık sık doktora gitmelerine, tekrar tekrar tahlil ve tetkiklerden geçmelerine ve hatta ilaç kullanmalarına karşın bedensel şikayetlerinin azalmadığı ve geçmediği yönünde geribildirimde bulunurlar.

Dünya genelinde yapılmış tarama ve araştırmalar, çeşitli dallardan hekimlere başvuran hastaların %68'inin psikosomatik rahatsızlığa sahip olduklarına işaret etmektedir.

Böyle bir durumda doktorlar; hastalığın psikolojik kökenli olduğunu açıklayarak, hastayı psikolog ya da psikiyatra yönlendirirler.

Özellikle otuz yaşın altında başlayan, tekrarlayan ve uzun süren, tıbbi tahlil, tetkik ve değerlendirmelere rağmen organik ya da fiziksel bir neden saptanamayan, saptansa da uygulanan ilaç ve tedavilerin cevap vermediği, kişinin günlük yaşam kalitesini, sosyal, ilişkisel ve mesleki uyumunu sekteye uğratan bedensel şikayetlerin bulunması durumunda psikolojik değerlendirme gereklidir.

Kronik ağrılarla nasıl baş edebilirsiniz?

Eğer psikolojik kökenli bir rahatsızlık yaşıyor ve bundan kurtulamıyorsanız, bir kinik psikologdan destek almak şart!

Şikayetlerin altında yatan sıkıntıyı bulmak ve çözmek, eğer psikolojik bir hastalık mevcutsa bu hastalığı tedavi etmek, kişilik yapısı ve davranış örüntülerini keşfetmek, stresi etkili bir şekilde yönetmeyi öğrenmek önemlidir. Fakat bu bir süreçtir ve zaman alabilir. Bu arada, fiziksel ağrının ve diğer semptomların tedavi edilmesi gerekir.

Bunun dışında; bazı durumlarda, psikiyatrik ilaçların kullanımına da ihtiyaç duyulabilir. Bu tür ilaçların mutlaka psikoterapi ile beraber kullanılması önemlidir.

Bu noktada; bilişsel davranışçı terapiler, en etkili yöntemlerdendir. Bilişsel tekniklerle kişinin, hastalığa ve hissettiği semptomlara karşı geliştirdiği düşünce ve inançlar ele alınır. Davranışçı müdahalelerle ikincil kazançların fark edilmesi ve önlenmesi sağlanır.

Öneriler

Böyle dönemlerde yavaşlamak, yükleri azaltmak ve mola vermek size iyi gelecektir. Vücudunuzun verdiği her sinyal, kendinizi anlamanız için mükemmel bir kaynaktır. Bedeniniz sizi, hayatınızdaki değiştirilmesi gereken noktaları keşfetmeye sevk eder.

Unutmayalım ki, ruhsal sıkıntılar da bedensel sıkıntılar kadar gerçek ve önemlidir. Kişi bu belirtileri uydurmamakta, gerçekten hissetmektedir.

Aysu ÇELENOĞLU

Uzman Klinik Psikolog

0212 560 93 30