Aynı masada soru çözdüğünüz, ders anlattığınız, yol arkadaşı olduğunuz beş-altı öğrenciden dördünün Boğaziçi Üniversitesinin en gözde bölümlerini kazanması güzel bir duygu. Ve bunun üç kez olması daha güzel bir duygu. Ya da bu sene kazanamaz, bari mezun olunca kazansın denen bir gencin yıl sonunda iyi bir matematik neti yaparak istediği bölümü kazandığını görmek. Daha küçük bir çocukken matematik benim için farklıydı. Ders gibi değildi, başkaydı. Büyüdükçe insanların ondan korktuğunu hatta kaçtığını gördüm. Bu durum bende şaşkınlık uyandırıyordu. Matematik çok zor, başarılı olamazsınız sözünü de ilkokulun sonlarında sıkça duymaya başladım. Bu söz o yaşlarda benim için ayrıca bir motivasyon unsuru oldu. Okul hayatım boyunca eğitim sisteminin ezberci ve zorba tarafıyla hep cedelleşme içinde oldum. Üniversitede okurken her fırsatta daha etkin ve anlaşılır bir eğitim nasıl olur konusu üzerinde düşünce ve çalışmalarım oldu. Eğitim hayatıma başladığımda ilk yıllarda daha çok, başarılı öğrencilerle çalıştım. Sonraları her seviyeden öğrencilerim oldu. Her seviyedeki öğrenciler için farklı bir eğitim metodu oluştu zaman içinde. Değişmeyen tek şey hiçbir öğrencime ezbere dayalı bir öğretim metodu uygulamadım. O zamanlar anlamaya hatta keşfetmeye dayalı bir eğitim lüks olarak görülüyordu. Yeni nesil sorularda ise düşünce merkezli bir eğitim gereklilik oldu. Sonra yolum Matematik Olimpiyatları ile kesişti. Olimpiyatta konular müfredatla aynıdır fakat üst düzey yorum ve düşünce gerektiren sorular sorulur. Buna rağmen bu ortam bile ezberci öğretimden nasibini almıştır. Bu kulvarda da çok çalışmayı değil etkin ve istekli çalışmayı ilke edindim. Düşünceye dayalı, keşfetmenin hazzını yaşayabildikleri, rekabetin değil dayanışmanın ön planda olduğu bir ortam, güzel sonuçları beraberinde getiriyor. Spor yapmalarını teşvik ederek daha mutlu ve arzulu bir çalışma ortamı oluşturmaya çalıştım. Ve sonuçta küçük bir grupla güzel başarılar elde ettik. Sonrasında Bilgisayar Olimpiyatı. Kısa ve başarılı bir serüvendi. Çalışma arkadaşlarımı -öğrencilerimi- tebrik ediyorum. Sadece Boğaziçi Üniversitesini kazanan elli civarında öğrencim oldu. Ve onlarcası diğer üniversitelerde. Azda olsa Avrupa ve Amerika’da okuyanlar. Tüm öğrencilerime bu vesile ile teşekkür ediyorum. Uyguladığım metotlarında her zaman onlar yoluma ışık tutmuşlardır. Problemlere duru bir zihinle yaklaşımları muhteşem bir olaydır. Sordukları sorular bir rehber niteliğindedir. Büyük çoğunluğu öğrenciden ziyade, yol arkadaşı olmuştur bana. Şu anda ise bir taraftan özel matematik eğitimi verirken bir taraftan da gelişen teknolojileri eğitimin hizmetine sunuyoruz. Matematik eğitimini daha kolay ve etkin kılacak bir iPad uygulaması yazdık ve geliştirmeye devam ediyoruz. İlgi alanıma giren, her biri birer yazı konusu olabilecek birkaç soruyu sıralayarak yazımı sonlandırıyorum.
Yetenek nedir? Nasıl keşfedilir? Nasıl geliştirilir?
Sporun insan hayatındaki konumu?
Ülkemizde geometri eğitimi ne durumda?
Bilgi nerde, kime daha yakın?
Spor veya sanat eğitime engel mi olur, destekler mi? Gelişen teknolojinin eğitime etkileri?
Matematik eğitimi verilirken düşünce dünyasına mı hitap edilmelidir?
Bu konuların yorumunda buluşmak üzere,
iyi günler.
İsmail Küçük
İletişim
Web: www. smartmath.online
İnstagram: smartmath.online