Yazar Büşra Güneş Karaçam ile Röportajımız;
- Büşra Güneş Karaçam Kimdir? Sizi Tanıyabilir miyiz?
Cevap: İşletme ve adalet mezunuyum. İstanbulda yaşıyorum. Geçmiş yıllarda Tiyatro, Yaşam Koçluğu ve kişisel gelişim alanlarında bir çok eğitim aldım. Hala daha almaya devam ediyorum. Öğrenmeyi ve kendimi geliştirmeyi çok seviyorum. Birden fazla ilgi alanım var ve bana katkısı olan şeylerle ilgilenmenin yaşamımı güzelleştirdiğine inanıyorum.
- Büşra Hanım yazar olma hikayeniz nasıl başladı?
Cevap: Ben 16-17 yaşlarındayken de sürekli bir şeyler araştırır, kendi kendime bir şeyler yazardım. Çok fazla sorgulardım. Çok fazla analiz ederdim. Edebiyat ve felsefeye ilgim çocukken de vardı zaten. Hayatım hep bir şeyler üretmekle geçti. Daha önceden çocuk oyunları yazıyordum. Bazen oyunların revizesini yapıyordum. TRT okul ve TRT çocuk gibi kanallarda sahnelemiştik. Sonra dedim ki kendime ait bir kitabım neden olmasın diye düşündüm.
- İlk kitabınız olan “Zar” nasıl oluştu? Neden ismi Zar ve hikayesi nedir?
Cevap: Zar şiir kitabı yazmaya 16-17 yaşlarda başladım. 20’li yaşlarda devam ettim. Kitap çıkaracağım diye hiç acele etmedim. Çünkü içime sinen bir şey olması gerekiyordu. Yıllar sonra yazdığım şeyleri hala okuduğumda belki duygu düşünce olarak çok değişmiştim fakat yazdığım şeyleri okuduğumda aynı yoğunlukta hissedebildim. “Zar” gerçekten adı gibi zar oldu. Zar olmasının sebebi de kitabın ön yüzünde belirttiğim gibi tesadüflere inanmayan bir karakterden bahsediyorum. Çünkü hayatı zar gibi tesadüf olarak bile görsek o bile bizim elimizde. Aslında tesadüf diye bir şey yok, seçimlerimizi yaşıyoruz.
- Şimdiler ise yeni kitabınız “Tohum” piyasaya çıktı. Kısaca konusunda bahseder misiniz? Okuyucuları neler bekliyor?
Cevap: Tohum sadece bir şiir kitabı değil. Şiir ve aforizmalardan oluşuyor. Aslında Türkiye’de çok fazla şiir ve çok fazla aforizma yazan yazar ve şairler var. Fakat tohumdaki fark şu: Ben her aforizmayı kendinden önce gelen şiirin öz mesajını vermesi adına yazdım. Yani şiir ile bağlantılı aforizmalar yazdım. Yapılmamışı denemek istedim. Bu anlamda biraz farklı oldu. Zar şiir kitabımda tesadüf yok demiştik seçimlerimize inandık. “05:15” Tohum’da ise seçimlerimizin kökünü ve temelini oluşturduk. Kitap şiir ve aforizma olduğu için birbirinden farklı konu ve temalar var. Benim yazı dilim biraz spiritüalizme kayıyor. Sadece aşk şiirleri yazmayı sevmiyorum. Evet aşk şiirleri de var fakat tek bir konu üzerinden ilerlemiyorum. Çünkü hayatın içinde aşk olduğu kadar farklı şeyler de var. Bir çok konu ve tema var fakat her okuyucu benim yazdığım gibi algılamayabilir. Aslında güzelliği de burada. Hazır yemeği önüne sunmak yerine insanları biraz düşündürmek istedim.
- Kitap yazmaya devam edecek gibisiniz, yeni bir hikaye var mıdır?
Cevap: Kitap yazmaya evet devam edeceğim. Sürekli bir şeyler okuyup araştırıyorum. Birden beynimde kelimeler oluşuyor imgeleniyor. Onları yazıyorum. Ben rüyasında bile şiir dizeleri görmüş ve hemen uyanıp bunu yazmam lazım diye uykusundan uyanmış biriyim. Yazmak doğal olarak hayatımın akışında hep olacak. Üçüncü kitabım ile ilgili şimdi bilgi vermeyeyim fakat çok minik bir bilgi vereyim. Üçüncü kitabım şiir değil.
- Günlük hayatınızda neler yaparsınız?
Cevap: Günlük hayatımda iş dışında doğada kitap okumayı severim. Yeni yerler keşfetmeyi severim. Müzik dinlemeyi, dans etmeyi bazen yoga gibi aktivitelerde bulunmayı seviyorum. Ve almak istediğim eğitimler var. Aşırı meraklıyım onlarla ilgilenirim genelde. Bazen çok sosyal biriyim, bazen de kendi alanlarımda kalıp kendi hobilerimle ilgilenmeyi tercih ediyorum.