Eyüpsultan Belediyesi, Ebu Eyyub El Ensari’nin diyarı Eyüpsultan’da vatandaşlara Ramazan ayının coşkusunu yaşatmak ve Ramazanı maneviyatına uygun olarak geçirebilmelerini sağlamak için birbirinden özel etkinliklere imza atıyor. Bu kapsamda teravih namazı sonrası Zal Mahmut Paşa Külliyesi’nin avlusunda kültür, sanat, tarih ve edebiyat dünyasının önemli isimleri Ramazan Sohbetlerinde vatandaşlarla bir araya geliyor.
Ramazan Sohbetlerinin konuğu bu kez entelektüel birikimi, renkli ve sempatik kişiliği ile genç yaşlı pek çok kişiye tarihi sevdiren, ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı oldu. Yoğun bir katılımla gerçekleşen söyleşide İlber Ortaylı, kendine has üslubuyla katılımcıları tarihi bir yolculuğa çıkardı. Osmanlı ve Türklerin tarihi karakterlerinden, İstanbul’un ve Eyüpsultan’ın bilinmeyen tarihine kadar geniş bir yelpazede konuşan sevilen tarihçi, dinleyicilerden gelen soruları da yanıtladı.
“İSTANBUL’UN BÜTÜN TEMELLERİ FATİH ZAMANINDA ATILDI”
Fatih Sultan Mehmet zamanından İstanbul’un bütün temellerinin atıldığını söyleyen Ortaylı, “Eski bir İstanbul değil bizim için eski. Bu İstanbul’un arkasında bin yıl var ama Eyüp o bin yılla alakalı değil. Burası Bizans devrinde çayırdı. Muhtemelen ayinlerde çıkıp yiyip içip oturuyorlardı. Burada bina yok bir şey yok. Onların hepsi Müslüman İstanbul diyelim, bizzat Fatih’in kendisi diyelim çünkü Fatih’in devrinde İstanbul ‘un bütün temelleri atıldı. Yani topografya yeniden düzenlendi, önemli su yolları düzenlendi, sarnıçlar tamir edildi, ana çarşı kapalı çarşı haline getirildi. Bizans'ta kapalı çarşı olmaz, kapalı çarşı İran medeniyetinin mimarisidir. Eyüpsultan kendine göre bir mahalledir. Babıali’de memursa burada oturmaz, Unkapanı’nda, Balat’ta dükkanı varsa oturur. Mesela Yahudiler ilk gelişlerinde Eminönü’nde oturmuşlar. Hatice Turhan Sultan zamanı 17. Yüzyılın ikinci yarısı sahil doldurulup cami yapılınca oradaki Musevi cemaati Balat’a, Fener’e gelmiş. Böyle bir genişleme var. Burada insanlar birbirlerini tanır, Tantavizade Okulu var tepede mahalle, o okulda üç nesil bir arada okumuşlar. Büyükannenin okuluna torun gidiyor. Türkiye’de ve burada böyle çok az okul vardır. Her şeyin ahalisi çok çabuk değişmiş. Onun için Eyüp ve bağlı mıntıkaları sizin bildiğiniz Eyüp değil. Eyüplülerin Eyüp’e başka bir gözle bakmalarını tavsiye ederim" diye konuştu.
“MÜSLÜMANLIĞI DÖRT KITANIN DİNİ HALİNE GETİREN TÜRKLERDİR”
Müslümanlığın Türkler sayesinde hızla yayıldığına da dikkat çeken İlber Ortaylı, sözlerine şöyle devam etti: “Türkler çok hızlı bir millettir, tarihte Türkler olmasa veya Türkler Müslüman olmasa büyük konuşmuş olmayayım ama Ortadoğu’da kalırdı. Dört kıtanın dini haline getiren Türklerdir. Avrupa’ya Osmanlı sayesinde adım attı. Kafkasya’da birtakım Türk kabileleri 18. asırda Müslüman oldular. İlk Müslüman devletimiz de Karahanlılar. Hindistan’a da Müslümanlık Türklük aracılığıyla girmiştir."
“İLBER HOCAMIZ BU ÜLKEYE TARİHİ SEVDİREN KİŞİDİR”
Programın sonunda Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya “Günümüz Fotoğraflarıyla Gravürlerde Eyüpsultan” kitabını hediye eden Başkan Deniz Köken, “İlber hocamız bu ülkeye tarihi sevdiren kişidir. Söyleşinin son anına yetiştim ama bu kısacık sürede üç tane sultanı anlattı. Abdülmecit de, Abdülaziz de gerçekten yanlış anlatılmış. Halbuki o günkü şartlar dahilinde aslında çok güzel işler yapmışlar. Hocamıza verdiği bu güzel bilgiler ve katılımları için teşekkür ediyoruz” dedi.