Loti’nin en bilinen eserlerinden biri olan Aziyade, onun İstanbul’daki deneyimlerini ve gözlemlerini yansıtır. Kitap, bir Fransız deniz subayının, İstanbul’da bir Türk kadınına olan tutkulu aşkını konu alır, ancak aynı zamanda Loti’nin Osmanlı İmparatorluğu’na olan hayranlığını da içerir. Batılı gözlerden Türk kültürüne dair yapılan eleştirileri tersine çevirerek, Türk halkının değerlerini savunmuş, onları Batı’nın stereotipik bakış açısının ötesinde göstermeye çalışmıştır.
Loti’nin Türk halkına olan yakın ilgisi sadece edebi eserleriyle sınırlı kalmamıştır. Trablusgarp ve Balkan Savaşları sırasında Türkleri destekleyen yazılar kaleme almış, Türklerin haklarını savunmuştur. 1920 yılında İstanbul’a olan katkıları ve sevgisi nedeniyle "İstanbul Şehri Fahri Hemşehrisi" unvanı verilmiş ve adına bir cemiyet kurulmuştur. Ayrıca, İstanbul’un Eyüp ilçesinde bir tepeye de onun adı verilmiş, bugünkü Pierre Loti Tepesi, şehrin en bilinen manzaralı bölgelerinden biridir.
Pierre Loti, İstanbul’a olan derin sevgisi ve Osmanlı kültürüne duyduğu hayranlıkla Batı’da farklı bir bakış açısı yaratmış önemli bir figürdür. Onun edebi mirası, Türk tarihine ve kültürüne olan katkıları, onu sadece bir yazar değil, aynı zamanda kültürel bir köprü haline getirmiştir.