Peter Pan hikayesini çocukluğundan hatırlayanlarınız vardır. Hiç büyümeyen, büyümek istemeyen bir masal karakteri. Keşke masalda kalsaydı; 80’ li yıllardan beri aramızda, ve şimdilerde de sinsice “yetişkin” olarak yaşıyor. Etrafına hayatı zorlaştıran sorumluluktan kaçan erkekler...
Bir sorun karşısında insanlar temelde iki şekilde davranır; kaçmak ya da savaşmak... Kaçanlar ilk anda riskten kurtulduklarını zanneder ama bu davranış büyük bir kazanç sağlama fırsatlarını da yok eder. Savaşanlar ise ilk etapta yüksek riskle karşılaşır ama sorunu ortadan kaldırma imkanı buldukları için büyük bir kazanç sağlama fırsatı elde ederler. İşte hayat boyu karşılaşacağınız ikilem budur ve tüm elde edecekleriniz yapacağınız bu seçime bağlıdır. Peki ne oluyor da erkekler sorumluluk alarak tam bir yetişkin gibi davranmaktan kaçınıyor.
Peter Pan gibi “var olmayan ülke”yi arayarak yani bir anlamda akıllarında ütopyaya kaçarak gerçek hayattan kaçan yetişkinler..
Ailesinden ayrılamayan bu kişiler büyümenin ilk beş adımının yanına tik atmadan atla atlaya yaşıyorlar. Okul bitirmek, evden ayrılmak, para kazanmak, evlenmek, çocuk sahibi olmak..
Kişisel konfor alanlarının rahatlığı ve lojistik destek sebebiyle erkekler daha çok aileleriyle yaşıyor.
Aileler, günlük hayatın sorunları karşısında, çocuklardan daha önce davranıp çözmeye çalışıyor. Böylece çocuğun, hatta gencin ve hatta yetişkinin karşılaşması gereken sorunlar “bir şekilde” çözülmüş oluyor. Sorunun aslı ile asla yüzleşmemiş olan; bu çocuk kalmış yetişkinler “kendi kendine baş etme” sistemleri olmadan büyüyor. Yani bir sorunla yüzleşmek veya baş etmekten aciz hale geliyor. Bir çeşit bakıcı rolü üstlenen ebeveyn aile, yemeği hazır giyecekleri temiz ve ütülü maddi desteğin her an açık banka gibi karşılandığı bir sistemde Harry Potter, Alacakaranlık gibi seriler okuyup, The Simpsons veya South Park gibi çizgi filmler izleyip, Playstation oyunlarıyla çocukluk ritüellerini gerçekleştiriyorlar.
YA EVLİLER SE
Bazı erkeklerse evli olmalarına rağmen bir ilişkiye kendini adamaktansa özgür olmanın daha iyi olduğunu düşünüyor. Bilgisayar oyunlarını ve erkek erkeğe dışarı çıkmayı eşleriyle ve çocuklarıyla geçirecekleri zamanlara tercih ediyorlar. Sabaha kadar dışarıda olmak ne zaman ailesinin yanında olmaktan daha "cool" geliyor. Sonunda da sorumluluklarından kaçmak için kendi hayallerine, vizyonlarına ve tutkularına o kadar odaklanıyorlar ki zengin, ünlü ve yalnız oluyorlar.
ÇEKİLMEYECEK BİRİ OLDUĞUMU BAŞKASINDAN DUYMAYA İHTİYACIM YOK
Peter Pan’lar aslen neyin ne olduğunun gayet farkında. 8. Seans sonunda pes eden bir Peter Pan’ımın sözleri: Aslında neyin ne olduğunu biliyorum ama böyle hayat daha güzel. Çekilmez biri olduğumu bir başkasından duymaya ihtiyacım yok ki. İstemeye istemeye de olsa “sana ihtiyacım var” dediğimde sevgililerim de annem de yanımda oluyor. Babam kızsa da affeder, onca yıllık arkadaşlarım kahrımı çeker. Niye biliyor musunuz seviliyorum da ondan..
Fazla şımartılmanın naif körlüğü diyorum ben Peter Pan’a. Bu arada hayat garantileri bu sebeple yüksek, yani “biri” mutlaka koşup kurtar. Ailelerin yetiştirdiği Prens ve Prensesler..
ANNE N’APTIN
En bilenen sebebi çok koruyucu ve oğluna bir şey olmasın diye her şeyi kendi yapan annelerdir. Bu erkeklerle ilişki yaşayan kadınlar başlarda onları çok çekici bulur. Çünkü dünyayı umursamayan “cool” bir yapıları vardır. İlişki ilerlediği zaman işler sarpa sarmaya başlar, bu kadınları çok ciddi bir hayal kırıklığı ve pişmanlık beklemektedir. Peter Pan’lar ise çocuksu tepkiler verir. Kayınvalide adayınız da ara sıra durumu izah eden mizah cümleleri kurar ancak işikinin rehavetinde sinyal seslerini duyabilene aşkolsun.. “Benim oğlum çalışmayı sevmez, biz ona her türlü imkanı sağladık” vb.
HARİKA Bİ’ FİKRİM VAR
İş arama konusunda imkanlar dahilinde Peter Pan’a sunulan işlerin hiç birini beğenmezler. Erkeğin okulu bitmeyebilir sürekli farklı üniversiteler ve yüksek lisanslarla ütopik hedeflerine bağlılık gösterir. Çalışma hayatına girmemek için bahaneler üretir. Girdiği işlerde devam etmeyip evli ve çocuklu olduklarında bile parayı ailesinden isteyebilmektedir. Evi geçindirme sorumluluğunu başkasından isterler. Bu kişilere sorulduğunda, işlerin sıkıntılı olduğunu ya da etrafındaki insanların onu hiç anlamadığını ya da kafasında çok iyi bir fikir olduğunu söyleyerek bu fikirler çok uç noktalarda olabilmektedir.
Narsisistik bir yapıya sahip adeta dünyanın merkezinde onlar varmış gibi hissedebilmektedirler.
İsyankar tutumları dikkat çekici düzeydedir. Sorumluluk almayan Peter Pan erkekler, herhangi bir kurala karşı koymaya toplum kurallarını reddetmeye meyillidir. Trafik cezaları, basit suçları vb. Sorumluluk almak istemediklerinden dolayı başkalarına bağımlıdırlar. Onun yerine sorumluluğu alan anne, baba, eş vb. Sosyal ortamlarda neşeli ve eğlenceli bir yapıları olsa dahi kalabalıklar içerisinde yalnızdırlar. Dürtüsel davranma eğilimleri yüksektir, canının istediği gibi hareket etme eğilimindedirler.
Peter Pan sendromunun yaş gruplarına göre şu şekilde ele alınabilir:
12-17 yaş arasında: Sorumsuzluk, tedirginlik, yalnızlık. İçinde bulunduğu görevlerden kaçıp yalnız kalır.
18-22 yaş arasında: Bu yaşlarda ise kendini fazla beğenme, narsizm ve şovenist tavırlar ağır basar.
23-25 yaş arasında: Belirsiz ve genel bir doyumsuzluk hali, bu doyumsuzluktan şikayet ederek yardım arayışı içinde olma, mutsuz ve rahatsızlık duygularından dolayı şiddetli bir kriz dönemi görülür
26-30 yaş arasında: Büyümüş bir yetişkin rolü oynar.
31-45 yaş arasında: Evlenen, çocuğu ve işi olan Peter Pan sendromlu kişiler bu yaşlarda her şeyi olmasına rağmen yaşamı sıkıcı bulmakta, hayatı monoton yaşamakta ve ümitsiz bir durum içindedir.
45 yaş üstü: Yaşı ilerleyen erkekler depresif bir duygu durum içinde, ajite davranışlar sergiler. Gençliğini yeniden geri alma düşüncesinde olup; çocuk olmaya çalışma, bulunduğu hayatı sıkıcı bulur ve bu nedenle isyan edip istemediği hayat modundan uzaklaşma çabası içine girer. Terapi süreci ile davranış değişikliği gerçekleşmektedir. Wendy’seniz düşlerden uyanmanız dileğimle.