Sevgili okurlar, bu ay sizlere paranın nasıl bereketli bir şekilde çoğaltılacağından bahsetmek ve Olumlamaların hayata nasıl geçirileceğini paylaşmak istiyorum.
"Bolluk ve bereketin bana her zaman evrenden cömertçe aktığına inanıyorum."
"Bolluk, bereket enerjisi içindeyim. Sahip olduklarımı paylaştıkça çoğaltan bir insanım."
"Para bana sürekli ve bol miktarda akar."
"Parayı doğru şekilde değerlendirir ve hem kendim için, hem de insanlığın hayrıma olacak şekillerde kullanırım."
"Paranın bana yaptığım işin dışında, evrenin bana sağlayacağı her enerji kanalından bolluk ve bereketle gelmesini kabul ediyorum" gibi tümceler kurmak yararlıdır.
Son cümlede, paranın tek bir yerden gelmesine odaklanmak yerine tüm kanalları açık bırakırız.
Neye inanıyorsak onu yaşarız. Her şey zihnimizde oluşur. Zihnimize hangi verileri verdiysek onu gerçekleştiririz. Tabii ki önce yapacağımız işi hedefleriz ama onun ardından paranın geleceğine dair inancımızı yüklememiz gerekir. "Bu işi en iyi şe-
Zihninizde kendinizi parayla sahip olduğunuz, hedeflediğiniz bir yaşamın içinde canlandırmalısınız.
kilde yaptığıma göre para bana akacaktır" inancını sabitlemeli ve bundan asla şüpheye düşmemeliyiz. Zihninizde kendinizi sürekli varlık bilinci içinde görürseniz, hayatınızda da o varlık bilinci kendini gerçekleştirme eğiliminde olacaktır. "Neye inanıyorsanız onu yaşarsınız" sözü bunun özetidir.
Mesela çoğu insan parası az olduğunda, yiyecek içecek gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmesine rağmen, para tamamen bitecek endişesi ve enerjisiyle harcamalarını kısıtlar. Oysa ellerinden çıkan parayı, neye harcıyorlarsa harcasınlar şuna inanmalıdırlar: "Ben evrene bir para enerjisi veriyorum ve bu para enerjisi çoğalarak bana geri dönüyor, ben verdikçe büyüyorum ve para katlanarak, çoğalarak geri geliyor."
"Zor durumdayım, para akmayabilir, kıtlık içindeyim" dediğinizde inanmış olduğunuz zor durumu hayatınızda gerçekleştirirsiniz. Ne olur? Zor olan hayatınız daha da zorlaşmaya başlar. Az parası olan insanların bile para harcarken bunu severek yapması gerekir. Müsriflikten söz etmiyorum. Temel ihtiyaçlarınızı karşılarken sevgiyle para harcamanız gerektiğini söylüyorum.
Aksi taktirde yanılgıya düşersiniz. "Zaten var ve gelecek. Bol bol harcıyorum" diyerek düzeninizi zora sokacak harcamalarda bulunmayın. Sürdüreceğinize inandığınız harcamalar yapın. Örneğin bir yazlık, bir kışlık ayakkabınız varsa aynı ayakkabı tipinden elli tane almak saçmalıktır. Savurganlık kodu geliştiriyorsunuz demektir. Bu davranışınızdan, "Para-
"Param yok olacak" diye düşünürseniz kıtlık bilincini yaratırsınız. Kıtlık bilinci, size kıtlığı çekmeye devam eder.
ya değer vermiyorum" sonucu çıkar. Oysaki para değer verdiğinizde değer kazanır.
Harcadıklarınızın yanında çoğalması için de para ayırmalısınız. Kişisel gelişim kitaplarında olduğu kadar, din kitaplarında da para biriktirmenin önemine vurgu yapılır. Zor za- manlarda kazandığınız para da buna dâhildir. Çünkü burada bir para enerjisini çoğaltma fikri vardır. Para ayırmak, "Bu parayı çoğaltacağım ve evrenin hayrına olan sebeplerde kul- lanacağım" şeklindeki bir inançla yapılmalıdır. Para biriktirirken asla kötü günlerde kullanacağınızı düşünmeyin.
Para biriktirirken şunları aklınızdan geçirmeyin: "Hastalanırsam...", "Cenazem olursa...", "Kefen parası...", "Yataklara dü- şersem...", "Zor günler geçirirsem..." Bu inanç ve söylemlerin aksine, "Kazancımın %10'unu ayırıyorum. Bu para ileride beni ve sevdiklerimi mutlu etmeme neden olacak hayırlara vesile olsun. Bu parayla seyahat edebilirim, master yapabilirim, ev alabilirim" diye düşünmeliyiz. Bu bilinçle kodlama yapmalıyız.
Parayı ne için biriktirdiğimizi söylersek onu çekeriz. Yıllarca "Hasta olursam...", "Bakım evine gidersem..." diyerek para biriktiren insan, sonunda bakım evine gider. Düşündüğünüz ve söylediğiniz tümceler doğrultusunda yatırım yaptığınızda, para o işe yarayacaktır. Onun için asla negatife odaklı olmamak gerekir. Para, iyi niyetler ve düşüncelerle biriktirilmelidir.