Pandemi sürecinde, olumlu, olumsuz haberler, yoğun bilgi akışı, yaşamımızın hiç beklenmedik bir an da kısıtlanması, tahmin edilememezlik, yaşam rutinlerimizin değişmesi gibi olağan dışı gelişmeler yetişkinler kadar çocuklarda da kaygıyı arttırdı. Yavaş yavaş normale dönmeye çalıştığımız bu süreçte şimdiye kadar yaşamımızda deneyimlemediğimiz belirsizlik ve ne yapmamız gerektiğini bilememe hali yerini korumakta; bu durum çocuklarda kaygıyı arttırırken diğer yandan yetersizlik algısı yaratarak kaygının kontrol edilmesini zorlaştırabilir. Bu nedenle çocuğun psikolojik sağlığının korunması için belirsizliği azaltmak ve yeterlilik algısını arttırmak oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra normalleşme sürecinde çocuğun ruh sağlığını korumak için;
- Bilgilendirilmeli; normalleşme sürecinde de çocuk, çevresinde olup bitenleri anlamlandırmak için bilgiye ihtiyaç duyar, yaşına uygun ve detaylara girmeden bilgilendirmeye dikkat edilmelidir. Çalışma hayatına dönen ebeveynler, bu süreçte eve gelir gelmez çocuklarına sarılamayacaklarını, öncelikle gerekli hijyen sağlandıktan sonra onları öpüp, sarılabilecekleri konusunda bilgilendirmelidir,
- Sorulara yanıt verilmeli; covid-19’ un yok sayılarak cevap verilmesi, çocuğun güvenlik algısını olumsuz etkiler, bu nedenle sorular dürüstçe cevaplandırılmalıdır,
- Duyguları yansıtılmalı ve duyguların ifade edilmesi için imkan yaratılmalı; ebeveyn olarak, çocuğun yaşadığı duygunun yok sayılmadığını ve anlaşıldığını ifade eden bir tarafta durulmalıdır,
- Günlük rutinlere yer verilmeli; çocukların, gerekli tedbirleri alarak günlük rutinlerine kavuşmaları, çocukların yeterlilik hissini artıracaktır.
Aslında olağan dışı durumlarda zihinsel ve bedensel olarak bazı tepkiler gözlemlenir. Bu tepkiler, başlangıçta normal olarak tanımlanabilirken gözlemlenen reaksiyonların süreç içinde devam etmesi ve çocuğun gündelik yaşantısını olumsuz etkilemeye başlaması ile birlikte normal olarak değerlendirilmemeli ve uzmana başvurulmalıdır.