Seyahat, insanların, tatil zamanlarını geçirdikleri, gezme, dinlenme, eğlenme, yeni yerler keşfetme gibi çok çeşitli ihtiyaçlarını karşıladıkları önemli bir faaliyettir. Bu amaçlarla başlanan bir gezi programını sorunsuz geçirmek, elbette ki tüm tüketicilerin en doğal haklarıdır. Kişiler tatil zamanını daha iyi değerlendirmek adına planlı şekilde önceden paket tur satın almaktadırlar. Bunun yanında erken rezervasyon yapılması ekonomik anlamda da kişilerin daha ucuz ve kaliteli tatil yapabilmesine olanak sağlamaktadır. Bu sebepledir ki kişiler vaktinden çok öncesinde paket tur sözleşmesinin tarafı haline gelmektedirler.
Bilindiği üzere paket tur sözleşmeleri, paket tur düzenleyicileri veya aracıları tarafından ulaştırma, konaklama ve başka turizm hizmetlerinden en az ikisinin birlikte, her şeyin dahil olduğu fiyatla satıldığı veya satımının vaat edildiği ve hizmetin yirmi dört saatten uzun bir süreyi kapsadığı veya gecelik konaklamayı içerdiği sözleşmelerdir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) kapsamında çıkarılan “Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği”, 14.01.2015 tarih ve 29236 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Ancak bu tür sözleşmelerde sözleşmenin akdedilmesi ve sözleşmenin ifasının gerçekleşeceği zaman aralığının fazla olması bazen taraflar bakımından risk oluşturabilmektedir. Bu şekilde risk olarak nitelendirebileceğimiz durumlardan biride mücbir sebebin varlığıdır. Mücbir sebep kavramı mevzuatımızda açık bir tanımı yapılmamakla birlikte öğretide çeşitli tanımlamalar yapılarak, sözleşme tarafı ile ilgisiz ve onun dışında, öngörülemez ve kaçınılamaz bir sebeple (savaş, hastalık vb.) önceden tahmin edilemeyen ve borcun ifasını mutlak olarak imkansız kılan, taraflara sözleşmeden dönme gibi çeşitli haklar tanıyan bir kavramdır. Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 14/1-c maddesinde mücbir sebep durumu tüketiciyi sorumluluktan kurtaran sebepler arasında sayılmakta, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un tüketicinin sağlığını ve korunmasını önceleyen amaç ve kapsamından da aynı sonuca ulaşılabilmektedir. Paket tur sözleşmesi yönetmeliğine göre Sorumluluktan kurtulma,
MADDE 14 – "1) Paket tur düzenleyicisi veya aracısı, sözleşmeye aykırılığın aşağıdaki hallerden kaynaklanması durumunda sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zararlardan sorumlu tutulamaz:
a) Katılımcının kusurunun bulunması.
b) Sözleşmenin ifası sürecine dahil olmayan üçüncü bir kişinin beklenmeyen ve önlenemez bir davranışının bulunması
c) Mücbir sebebin bulunması.
ç) Paket tur düzenleyicisinin, aracısının veya bağımsız hizmet sağlayıcısının gerekli tüm özeni göstermelerine rağmen öngöremedikleri ve engelleyemedikleri bir olayın meydana gelmesi.
d) Paket turun düzenlenmesi için öngörülen asgari katılımın sağlanamaması nedeniyle iptal edilmesi ve iptalin sözleşmede öngörülen sürede paket turun başlamasından en az yirmi gün önce yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile katılımcıya bildirilmiş olması.
2) Birinci fıkranın (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen hallerde, paket tur düzenleyicisi veya aracısı ile o yerdeki temsilcileri, katılımcının zor durumda kalması halinde hızlı bir şekilde yardımda bulunmakla yükümlüdür." Şeklindedir.
Bilindiği üzere gerek uluslararası gerekse ulusal olarak mücadele ettiğimiz ve ilk olarak Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyayı hızla etkisi altına alan, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da “pandemi” olarak ilan edilen Koronavirüs salgını, ticaretten turizme kadar birçok sektörü olumsuz etkilemiş bulunmaktadır. Bu yönüyle salgın, borcun ihlaline mutlak olarak kaçınılmaz bir şekilde yol açan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan bir mücbir sebep olarak değerlendirilerek çeşitli sözleşme tipleri açısından gündeme gelmiştir. Koronavirüsün hızla yayılması karşısında ise ülkelerin aldığı önlemler de günden güne farklılık göstermektedir.
Özellikle paket tur sözleşmeleri açısından da tüketiciler için sağlık konusunda haklı bir çekince oluşturarak sözleşmelerin iptali söz konusu olmuştur. Hatta tur düzenlenecek ülkede virüs yoksa ya da çok az olsa dahi tur, tüketici tarafından iptal edilebilmekte ve o bölgeye uçuşlar sürüyor olsa bile bu turu iptal etmemek için geçerli sayılmamaktadır. Bu nedenle birçok insan koronavirüs salgını sebebiyle yurt dışı ve yurt içinde yapmış olduğu seyahat planlarını iptal etmeye çalışmaktadır.
Bu konuda önemle belirtmek gerekirse salgının uluslararası bir hal almış olması sebebiyle havayolu şirketleri, yurtiçi-yurtdışı konaklama tesisleri de iptal konusunda gerekli esnekliği göstermektedir. Paket turu iptal etmek ya da ileri bir tarihe ertelemek içinde yine tüketiciye seçimlik bir hak tanınmaktadır. Bu duruma bağlı olarak bazı firmalar ücret iadesinin bir kısmını gerçekleştirirken, bazı firmalar ise iade işlemini yapma konusunda ne kadar isteksiz davransa da salgının sosyal hayata, ulaşıma ve tüm insani hareketlere etkisi düşünüldüğünde tüketicilerin paket tur sözleşmelerinden herhangi bir süre sınırına bağlı olmaksızın mücbir sebebe dayanarak dönmeleri ve ödemiş oldukları ücretin tamamını iade almaları mümkün olmaktadır. Çünkü artık içinde bulunmuş olduğumuz süreç sadece ilan edilen bir pandemi değil; anayasa ile koruma altına alınmış ulaşım ve seyahat gibi haklarımızın bile sınırlandığı olağanüstü bir süreç olarak karşımıza çıkmakta ve tüketiciye de önemli bir talep hakkı doğurmaktadır.
Bu süreçte tüketicinin tek taraflı olarak sözleşmeyi feshi ise,
MADDE 16 – "(1) Katılımcı, fesih talebini paket tur düzenleyicisi veya aracısına yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bildirmek kaydıyla sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir.
(2) Paket turun başlamasından en az otuz gün önce yapılan fesih bildirimlerinde, ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar hariç olmak üzere, herhangi bir kesinti yapılmaksızın katılımcının ödemiş olduğu bedel kendisine iade edilir.
(3) Paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala yapılan fesih bildirimlerinde, paket tur sözleşmesinde belirtilmek şartıyla belirli bir tutar veya oranda kesinti yapılabilir.
(4) Katılımcının gerekli tüm özeni göstermesine rağmen öngöremediği ve engelleyemediği bir durum veya mücbir sebep nedeniyle paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala fesih bildiriminde bulunması halinde, ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile üçüncü kişilere ödenip belgelendirilebilen ve iadesi mümkün olmayan bedeller hariç olmak üzere, herhangi bir kesinti yapılmaksızın katılımcının ödemiş olduğu bedel kendisine iade edilir.
(5) Bu madde kapsamında yapılacak bedel iadelerinin, fesih bildiriminin paket tur düzenleyicisi veya aracısına ulaşmasından itibaren on dört gün içerisinde katılımcıya yapılması zorunludur. Şeklinde yönetmelikte düzenlenmiştir." şeklindedir.
Salgının yaratmış olduğu mağduriyete istinaden geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakanlığı’nın paket tur sözleşmesi yönetmeliğine geçici madde eklemek suretiyle yaptığı değişiklik 15 Mayıs 2020 tarihi ile Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Paket tur sözleşmeleri yönetmeliği'nde yapılan bu değişiklikle yönetmeliğe geçici maddeler ekleyen Ticaret Bakanlığı, sözleşmelerinin feshinden doğan bedel iadelerine koronavirüs düzenlemesi getirmiştir. Yönetmeliğe eklenen
Covid-19 salgını nedeniyle sözleşmenin feshi,
GEÇİCİ MADDE 1 – "(1) Bu Yönetmeliğin 16 ncı maddesi kapsamında yapılan bedel iadelerinin, fesih bildiriminin paket tur düzenleyicisi veya aracısına ulaşmasından itibaren on dört gün içerisinde yapılması esastır. Ancak, COVİD-19 salgını nedeniyle, 5/2/2020 tarihinden itibaren ifası öngörülen ve hava yolu ile ulaştırma içeren paket tur sözleşmelerine ilişkin bedel iadelerinde, paket tur düzenleyicisi veya aracısı tarafından hava taşıma işletmelerine ödenip belgelendirilen uçuş bedeli, uçuş yasağı kalktıktan sonraki altmışıncı günü izleyen on dört gün içerisinde katılımcıya iade edilir.
(2) Katılımcının bilgilendirilmesi ve açık onayının alınması koşuluyla, ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar hariç olmak üzere katılımcının ödemiş olduğu bedel, uçuş yasağı kalktıktan sonraki altmışıncı günü izleyen on dört gün içerisinde iade edilir.
(3) Katılımcının birinci veya ikinci fıkrayı tercih ettiğine ilişkin yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bilgilendirilmesi ve onayının alınmasında ispat yükü paket tur düzenleyicisi veya aracısına aittir.” Şeklinde geçici olarak düzenlenmiştir.
Paket Tura katılan tüketicinin rezervasyon iptali talebinde eğer bir anlaşmazlık söz konusu olursa, tüketicilerin Tüketici Hakem Heyetine veya Tüketici Mahkemelerine başvurarak haklarını talep etmeleri gerekmektedir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken husus ise, 6.920 Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetlerinin, Büyükşehir statüsünde olan illerde 6.920 Türk Lirası ile 10.390 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerinin, Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 10.390 Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerinin, Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 6.920 Türk Lirası ile 10.390 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri görevli olmasıdır. Ayrıca Tüketici Hakem Heyetine başvurular ücretsiz olup; bizzat gidilmek suretiyle veya e-devlet şifresi kullanarak Ticaret Bakanlığı'nın Tubis Sistemi üzerinden elektronik ortamda hakem heyeti başvuruları yapılabilmektedir.
Son olarak, Koronavirüs küresel salgını tüm sektörler gibi seyahatten konaklamaya kadar turizm sektöründe etkilemiş hatta salgın sonrası dünyanın artık eskisi gibi olmayacağı düşünüldüğünden turizm sektörü de eski yapılanmasını değiştirmek durumunda kalarak bir dizi önlemler almaya başlamıştır. Alınan bu önlemler kapsamında, her şey dahil tatiller ve açık büfelerle meşhur oteller koronavirüs salgını sonrasında olabilecek değişiklikleri değerlendirerek, önceden toplu şekilde kabul edilen rezervasyonları artık daha sakin dönemlerde daha az kişilerle kabul edebilecek, plajlarda sosyal mesafe uygulaması getirilecek, temizlik personeli maske ve eldiven kullanacak, yine servis ve mutfak personelinin de maske ve eldiven kullanımı zorunlu hale getirilecek şekilde yeni düzenlemeler uygulamaya başlamıştır.