LONDRA'DAN SELAMLAR HERKESE

Gecen sayımızda hatırlarsanız size Londra'da yaptığım işlerden bahsetmiştim ve bir Eğitim Danışmanı olarak buradan bilgiler aktarırken kendi deneyimlerimden ve buraya gelen öğrencilerimin deneyimlerimden faydalanacağımı söylemiştim. Sizin ya da çocuğunuzun belki de ilk yurtdışı deneyiminde adeta kendisine yol arkadaşlığı yapacak ve sorun yaşama ihtimallerini sıfıra indirebilecek tek kişi emin olunuz ki iyi bir Eğitim Danışmanıdır. Bu yüzden size bu yazımda eğitim danışmanının önemini anlatacağım.

Kendi deneyimim demişken geçenlerde bir anne ekibimden günlerce ve telefonda saatlerce danışmanlık alıp, çocuğu için en doğru okulu beraberce seçip, ama siz bundan para kazanıyorsunuzdur deyip! Okuldan kendisi fiyat alacağını tüm rahatlığı ile ekibime söyleyince bekleyin dedim dönecek:) ve tabii ki neredeyse 500-600 pound fazla bir fiyat alınca bize yine tüm "rahatlığı" ile geri döndü. Şunu bilmeniz gerekir. Eğitim danışmanları okullardan özel fiyat alırlar çünkü onlar o okula onlarca öğrenci gönderiyorlardır. Demem o ki eğer işini çok iyi bilen, güvenilir bir eğitim danışmanı bulabilmişseniz, bu insanların tabii ki size bedava hizmet vermeyeceğini de aklınızda tutarak(sonuçta marketten ekmeği bile bedava alamıyorsunuz değil mi?) çocuğunuzu emanet edin. Çünkü hele ki eğitim danışmanınız kendisi de bir öğretmen ise, size ya da çocuğunuza her konuda adım adım eşlik edecek ve yolunu aydınlatacaktır. Unutmayın ki gıda ve eğitimde ucuza kaçar ve bilinçsiz hareket ederseniz uzun vadede daha çok zarara uğrarsınız. Çocuğunuzu imkanınız olduğu halde ucuz bir okula verip sonuç alamayıp, eve özel ders için hocalar tutup yine olmayıp, yurtdışına gönderip orada da yanlış tercih yaptığınızda tüm emekleriniz çöpe gidecektir.

Öyle Eğitim Danışmanlığı şirketleri var ki, size ucuza eğitim paketini satıp ortadan kaybolanlar mı dersiniz, öğrenci indiğinde karşılama olmayan, kalacak yeri ayarlanmamış, gösterilen fotoğraflar ile alakası olmayan kampüsler, yurtlar ve daha neler neler. Bu yüzden işini titizlikle yapan eğitim danışmanlarının kıymetini bilmek lazım. Ufed Danışmanlık olarak bizim farkımız çok daha büyük. Çünkü şirketin kurucusu olarak ben, inanın New York'a bile okul görmeye uçtum kendi imkanlarım ile. Çünkü Eğitim Danışmanlığı bana göre bir vicdan işidir ve size emanet edilen en nihayetinde bir "evlat" tır eşya değil. Kalacakları yerleri de ziyaret edip video çekiyorum:) biraz takıntılı bir danışmanım galiba. Özellikle İngiltere'de tabii ki daha güçlüyüm. Çünkü buraya gelecek olan herkes gelmeden önce benden tüm detayları almış olurlar ve tüm süreci sorunsuz geçirmeleri için elimden geleni yapmış olurum. Bizim zamanımızda Eğitim Danışmanları yoktu. İnanın olsaydı ben ve belki de siz de şu anda bulunduğumuz durumdan çok daha farklı yerlerde olabilirdik. Biz kendi yolumuzu kendimiz bulduk.

Kalacak yer demişken; Londra'ya yerleşmeden önce herkes bana ay en büyük sorun konaklama orada demişlerdi. İnanmamıştım sonuçta. Emlakçıya gidilir, ev tutulur demiştim. Öyle olmuyormuş. Burada emin ellerde değilseniz konaklamanız kabusa döner ve hayattan soğursunuz inanın. İngiltere biliyorsunuz ki İsviçre'den sonra en pahalı ülke bu bir, ikincisi emlak şirketleri sizi asla ve asla ev sahibi ile muhattap etmeden önce geçmişinizi, şirketinizi, yıllık kazancınızı incelemeden evi vermiyor, ne kazancı, daha yeni gelmişim. Ne yani ev tutamayacak mıyım? Evet tutamayacaksınız. Yine tabii bir Türk dostunuz yardımınıza koşmaz ise. Diyelim ki kazancınız var, şirketiniz de var, yine ev sahibinin adını bile öğrenemeden aynı anda evi isteyen diğer kişiler ile eve teklif koyuyorsunuz. Tüm bilgileriniz ile birlikte ve ev sahibi oturup o başvuran kişilerden seçiyor. Artık Türk sever mi? Sizi seçer mi? Tabii orası da meçhul. Seçmiyor. O zaman seçenek ev paylaşımı, yani birisinin yanında oda kiralamaca. Bu yaştan sonra peki diyorsun, çıktık bir yola katlanacağız. Girersin eve büyük hevesle anlaşamazsın. Hooop 2 ay sonra başka oda ara. Şükür ev arkadaşı ile anlaşamama hariç hepsini yaşadım. Şimdi şükür güzel bir evim var ama etrafımda yaşananlar hep aynı. Buralara yerleşmek hep çok cazip gelir ama zorlukları da çoktur. Şimdi bu durumda öğrenci ne yapar?

Önce 18 yaş altı için konuşalım. Yaz okulu ise kesinlikle kampüste kalır, eğer liseyi ya da ortaokulu burada okuyacak ise yine kampüste kalır ya da yanında bir velisi ya da gardiyanı - yani veli statüsündeki bir büyüğü - ile kalır. Yurtlarda tek kişilik oda isterse daha pahalı olur. Paylaşırsa 2-3-4 kişilik odaları tercih eder ve daha ucuz olur. İkinci seçenek aile yanı konaklamadır ya da benim ev. Sevdiğim ailelerin çocuklarını alıyorum bazen yanıma. Aile yanı konusunda yine çok iyi bir danışman ile çalışın derim. Gidip aile ile tanışma fırsatı olur ise süper olur. 18 Yaş üstü için seçtiği okulun yurdu yine paylaşımlı ya da tek kişilik oda, aile yanı ya da konaklama şirketleri. Konaklama şirketleri de yine bizim gibi eğitim danışmanları ile çalışır ve özel fiyatlar verirler. Benim çok memnun olduğum var bir tane. Her lokasyonda binaları var. Çok temiz ve çok memnunuz. Yine aile yanında kalabilirler. Okula 30-40 dk. mesafede oluyorlar genelde Londra için. Londra dışındaki aile konaklamaları okula daha yakın olabiliyor. Her halükarda bilinmesi gereken şu ki; yurtdışında Türkiye'deki konforu bulabilmeniz çok mümkün değildir ve hayatı minimalize edip küçük ama konforlu ve temiz odalarda kalabilirsiniz.

Herkesin ben dahil çok şaşırdığı başka bir nokta ise konaklamanın okul ücretinden daha fazla olmasıdır. Örnek 600 pound aylık okul ücretiniz ise emin olun 1000 pounda yakın konaklama için ödersiniz. Bu ilk başta çok inandırıcı gelmiyor. Sonra ben bir kendim yer bakayım deyip kişi yine bize dönüyor. Çünkü olmuyor, olamıyor. Airbnb falan ile hiç olmuyor. Fiyatlar fena. Ucuz buldunuz diyelim. Okula uzaktır. Bu sefer yol parası ve mesafesi sizi çok yorar, aynı kapıya çıkar.

O zaman ne yapıyoruz. Kendimize iyi bir Eğitim Danışmanı seçiyoruz, onun sektördeki onlarca yılına, gönderdiği yüzlerce öğrenciye, okuttuğu yüzlerce çocuğa, deneyimlerine güveniyoruz ve kendimizi teslim ediyoruz.

Mart ve Nisan aylarında İstanbul ofisimde olacağım. Sizi orada ağırlamaktan da mutluluk duyarım.

Asistanım Dilek Hanım da meslektaşımdır. İngilizce Öğretmenidir. Ekibimin eğitmenlerden oluşmasına hep çok önem verdim, bizler farklıyız. Üzgünüm ama öyle. Eğitmen olan bir eğitim danışmanı her zaman farklı olacaktır. Ona da ulaşıp benimle görüşmek için randevu alabilirsiniz. 0534 020 7464

Harika bir hikaye ile bu ay ki yazıma son vermek istiyorum:

Sadi Irmak öğrenci olduğu zamanlarda İstanbul Üniversitesi'ndeyken okulun panosunda bir ilan görür. İlanda "Avrupa'ya talebe yollanacaktır." yazmaktadır. Ülke savaştan yeni çıkmış Lozan yeni imzalanmıştır. Bu durumda Avrupa'ya talebe yollamak lüks gibi gelir herkese. Sadi Irmak da şansını denemek isteyen 150 kişinin içindedir. Sonradan seçilen 11 kişi arasında şanslı bir şekilde kendisine yer bulur.

Atatürk bizzat kendisi Sadi Irmak'ın isminin yanına "Berlin Üniversitesi'ne gitsin" diye not düşer. Fakat gitmek ile gitmemek arasında kafası karışıktır. Kendisi o zaman yaşadığı bu çıkmazı ve karar verişini şu sözlerle anlatır; "Vakit geldiğinde ise Sirkeci Garı'ndayım; ama kafam çok karışık. Gitsem mi, kalsam mı? Beni orada unuturlar mı? Para yollarlar mı? Tam gitmemeye karar verdiğim, geri döndüğüm sırada bir posta dağıtıcısı ismimi çağırdı. " Mahmut Sadi! Mahmut Sadi! Bir telgrafın var."

"Benim" dedim. Telgrafı açtım, aynen şunlar yazıyordu: "Sizleri bir kıvılcım olarak yolluyorum, alevler olarak geri dönmelisiniz. İmza- Mustafa Kemal"

Okuyunca düşündüklerimden utandım. "Şimdi gel de gitme, git de çalışma, dön de bu ülke için canını verme." dedim. Çok başarılı oldum. Ülkeme alev olarak döndüm. Önce İstanbul Üniversitesi Genel ve Beşeri Fizyoloji Enstitüsü'nü kurdum. Kürsü Başkanı oldum. Daha sonra ülkemin başbakanlığını yaptım. Ben kim miyim? Ben sadece iki satırlık bir telgrafın yarattığı bilim adamıyım...

Unutmayın ki talih cesurlara torpil geçer. Çıkın yola ve alev olarak dönelim inşallah yurda.

Hepinize Sevgiler

Istanbul ofis adresimiz: İstiklal Caddesi Kallavi Sokak No:1 Leon Apartmanı Kat 3-4 Beyoglu ( St Antuan Katolik Kilisesi Karşısı)