Merhaba Sevgili Göktürk Dergisi okurları,
2017-2018 eğitim öğretim yılının neredeyse ilk yarıyılını geride bırakmak üzereyiz. Bu öğretim yılı ara sınıf öğrenci ve velileri için olmasa da ortaokul ve lise son sınıf düzeyinde ki öğrenciler ve aileleri için sürprizlerle başladı.
Öğretim yılı başlamasına rağmen önce üniversiteye giriş sisteminde ardından da Liselere Giriş sisteminde köklü değişiklikler oldu. Bu ay ki yazımda, açıklamaları henüz çok yeni olan hatta bazı detaylarına ileriki dönemlerde ulaşabileceğimiz yeni Liseler Giriş sistemini sizlere değerlendirmek istedim.
Öncelikle kısaca geçmişten bugüne liselere geçişte Türkiye ‘de yaşanılan sürece bakalım.2000’li yıllarda sık yapılan değişikliklerle gündemden hiç inmeyen liselere ya da diğer bir söylemle ortaöğretim kurumlarına geçiş sistemi ve sınavların geçmişi oldukça eskiye dayanıyor. Aslında 1955 yılından itibaren yabancı dilde eğitim sunan kolejler öğrencilerini sınavla seçiyordu.
Kolej olarak açılan ve şimdilerde Anadolu Lisesi olarak bilinen okullar ise 1999 yılına kadar öğrencilerini ilkokuldan itibaren merkezi sınavla aldı. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim uygulamasının başlamasıyla Anadolu liselerinin ortaokul kısmı kapanmış, Anadolu liseleri hazırlık ve üç yıllık lise eğitimi vermeye başladı. Yeni düzenlemeyle öğrenciler, 8’inci sınıftan itibaren Anadolu liselerine yerleşmek için sınava girmeye başladı.
Türkiye'de ortaöğretime geçişte merkezi sınavlar hep var oldu, ancak bu sınavların yöntemleri farklılıklar gösterdi. Liselere Giriş Sınavı (LGS), Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS), Seviye Belirleme Sınavları, Seviye Belirleme Sınavı (SBS) uygulanan farklı sınav sistemleriydi. 2000'li yıllarda sınavla öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına LGS ile yerleştirme yapılırken, 2004 yılından itibaren OKS'ye geçilmiş, 2008 yılında son kez yapılan OKS ile bu sistem de terkedildi.
OKS sistemine geçilerek özel okullar ile polis kolejine öğrenci alımları da bu sınavla yapılmaya başlandı. İlköğretim 6, 7 ve 8’inci sınıflar için düzenlenen SBS'lere ise 2008 yılında geçildi, bu yılda sadece 6 ve 7’nci sınıflar için SBS düzenlendi. 2009 yılından itibaren ise bu sınav ilköğretim 8’inci sınıflara uygulandı.2012-2013 Öğretim yılında ise SBS son kez uygulandı ve artık yerini TEOG aldı.
İçinde bulunduğumuz öğretim yılına kadar uygulanmaya devam eden TEOG ‘da ise temel 6 dersin dönem içerisindeki birer sınavının merkezi şekilde uygulandığı ,yeni bir sınav değil mevcut okul sınavlarına dayalı bir liseye giriş hedeflendi.
Süreç içerisinde doğruları, yanlışları çok tartışıldı fazlaca değişiklikler yaşadı. Bence TEOG’un öğrencileri ağır sınav kaygısından kurtaran en olumlu yanı kendi okullarında, dönem içerisindeki bir okul yazılısıymış şeklinde olmasıydı. Fakat soru içeriklerinde, puanlamada ve yerleştirmede yaşanan bazı sorunlar sistemi eleştiri alır hale getirdi. Sonuçta bir araya gelen birçok etken TEOG’u da tarihe kaldırıp yerine yeni Liseler Giriş sistemini getirtti.
Yeni sistemin temeli adrese dayalı okul yerleştirme ve isteğe bağlı sınav olması. MEB’in açıklamasından anlaşılan evlerine yakın okullara yerleştirilecek olan öğrenciler %90 civarında olacakken,%10’luk bir kesim ise merkezi sınav ile belirli nitelikteki okullara yerleşecek.
Adrese dayalı yerleştirme de öğrenciler evlerine yakın 5 okuldan birini tercih edebilecek. Proje okulları adı verilen okullar kategorisinden birini tercih etmek isteyenler Haziran ayında uygulanacak olan merkezi sınava katılacak.
Sınava katılmak tamamen isteğe bağlı olacak. 90 sorudan oluşacak olan sınav 135 dk sürecek, tamamen çoktan seçmeli, yani test sorularından oluşacak. Soru dağılımı;20 Türkçe,20 Matematik,20 Fen ,10 İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük,10 Din Kültürü,10 Yabancı Dil şeklinde olacak.
Sınavda öğrenciler sadece 8. Sınıf müfredatından sorumlu olacak. Sınava giren öğrencilerde girmeyenlerle aynı anda tercih yapacak, öğrenci sınav puanıyla bir okula yerleşemezse yine yerleşim bölgesine en yakın okula yerleşebilecek.
Burada merak edilen en önemli soru sınavla öğrenci alacak bu okulların kimler olacağı? Fen liselerinin yanı sıra Proje okul diye adlandırılan bazı okullar olacak, bu okullar henüz açıklanmadı fakat beklenen Anadolu Lisesi kategorisindeki okulların en tepe puanlıları olan, gelenekleşmiş eğitim modeline sahip okullar olmaları.
Bunun yanı sıra diğer merak edilen ise Yabancı Özel Okullar kategorinde yer alan kolejlerin nasıl öğrenci alacağı yani Robert Koleji, Alman Lisesi, Fransız ve İtalyan Okulları gibi kolejler ne yapacak? Şu ana kadar yaptıkları açıklama da MEB ‘in Haziran ayında uygulayacağı merkezi sınavın sonuçlarına bakarak öğrenci alacakları yönünde. Yani ayrı bir sınav uygulamayacaklarını açıkladılar. Fakat puanlama uygulaması, yerleştirme takvimi gibi detayları öğrenmemiz için henüz zaman var gibi gözüküyor.
Bugün mevcut duruma bakıldığında, aylardır Teog iptali haberlerinden beri belirsizlik yaşayan öğrenci ve veliler artık rahatlamış durumdalar. Kendilerini bekleyen sistemden haberdar fakat soru işaretlerine sahipler. Aynı şekilde biz eğitimcileri de hala bazı detayları merak eder haldeyiz. Sonuçta toplumdaki genel algı,( her ne kadar çok az bir kısmı ilgilendirecek deniliyor olsa da ) yıl sonunda uygulanan merkezi sınav sistemine geri dönüldüğü.
Öğrencilerin mevcut çalışma motivasyonları da bu yönde başlamış görünüyor. Haziran ayı yaklaştıkça ellerinde test kitapları, soru çözme telaşında çocuklar göreceğiz. Temennim öğrencilerin kaygıdan uzak, düzenli bir çalışma temposuyla başarıya ulaşmaları .Tabi ki bir diğer temennimde , yeni sistemin geçmişteki hatalardan ders alınarak düzenlenmiş bir sınav içeriğine ,puanlama ve yerleştirmeye sahip olması .
Tüm çocuklarımızın kendilerini mutlu hissettikleri yerde olmaları dileğiyle…
Begüm Şenbağ
Özne Öğretim Kurumları/Göktürk British Side Dil Okulları
begum.senbag@britishside.com
iletisim@ozne.com.tr