Merhaba dostlar,
Uzun zamandır aile dinamikleri üzerine çalışmalar yapmaktayım. Bu yazımda aile köklerimizin kim olduğumuza etkilerinden bahsetmek istiyorum.
Ailenizle deneyimlediğiniz geçmişiniz, anneniz daha size hamile kalmadan önce başlar.
Şu sözler size bir şey çağrıştırıyor mu?
Armut dibine düşer…
Kenarına bak bezini al, Anasına bak kızını al…
Atalar yapar, nesiller öder…
Dede erik yemiş ,torununun dişi kamaşmış…
Bir ah alanın 7 ceddinden çıkar…
Artık günümüzde Epigenetik bilim tüm bunları bilimsel açıklamalar getirebiliyor. Nasıl ki genetik ile saç, kaş, göz, ten rengimizi şeklimizi alıyorsak; Epigenetik aktarım ile de kalıtsal aile travmalarının dna rna ve kan bağlantısı ile anne karnında 5 aylık bebekken kız çocuk isek yumurtalık kanalımız oluşurken, erkek çocuk isek sperm kanallarımız oluşurken, örtbas edilmiş, yok sayılmış, aile hikayelerini miras olarak aldığımız biliniyor.
Hayatımızın her alanında sebebini bulamadığımız tekrar eden paternler yaşıyorsak, kaoslar ile karşılaşıyor, sıkışıyorsak, bolluk bereketimizde dengesizlikler ve insan ilişkilerimizde sorunlar yaşıyorsak sağlık ile sınanıyorsak aile köklerimize bakma vakti gelmiştir.
Bu konu ilginizi çekiyorsa ve holistik yaklaşımlara açıksanız, bir Kolaylaştırıcının rehberliğinde Niyet Travma Organizasyon Konstelasyonları na katılmanızı öneririm. Halk arasında daha çok Aile Dizimi olarak tutulan bu terapi yöntemi deneyimli
donanımlı kolaylaştırıcılar tarafından gerçekleştirildiğinde yaşamınızdaki tıkanıklıklarda nasıl açılımlar yaşadığınıza çok şaşıracak ve sevineceksiniz. Bunu biliyorum çünkü sistemi önce kendi hayatımda deneyimledim aldığım sonuçlar hayatımı bu alana adamama kanal oldu. Ve binlerce danışan açılımından sonra geri bildirimler ile sistemin savunucusu oldum. Size de öneririm. Bu sistemle tanışmadan çok önce kodlar serisi kitaplarımı yazarken de bu etkiyi bilinçaltı çalışmalarım sırasında fark etmiş ‘Para Kodları ve Aşk Kodları, Aşkın Gizli Bahçesi ‘ kitaplarımda aile geçmişimizin kodlamalarımızı oluştururken ki etkilerini yazmıştım zaten. Ve sistemle tanıştığımda ‘aklın yolu bir’ işte demekten alıkoyamadım kendimi. Sistem ortaya Bert Hellinger tarafından geliştirilerek sunulmadan yıllar önce de Carl JUNG ; Anılar, Düşler, Düşünceler kitabında çarpıcı şu paragrafı yazmış;
‘Ebeveynlerim, büyükanne, büyükbabalarım ve daha uzak atalarım tarafından tamamlanmamış, cevaplanmamış halde bırakılan şeylerin ve soruların etkisi altında olduğuma kuvvetle inanıyorum. Sıklıkla, bir ailede ebeveynlerden çocuklara geçen kişisel olmayan bir karma var gibi görünür. Bana her zaman, önceki nesillerin yarım bıraktığı,tamamlamam veya belki de devam ettirmem gereken şeyler var gibi gelmiştir.’ der.
Hayatınızda etkili ve kalıcı çözümler yaşamak istiyorsanız; bu sistemle tanışın derim.