İstanbul’un en güzel semtlerinden biri olarak bilinen Göktürk, artık bir "kaçak cenneti" haline gelmiş durumda. Özellikle havalimanı ve metro projelerinin ardından, semtin çehresi ve kimliği önemli ölçüde değişti. Her şeyin çok güzel olacağı umuduyla beklerken, özellikle uyuşturucu ve kumar, Göktürk’ün yakasına yapıştı. Jandarmanın yaptığı operasyonlar, endişe yaratmaya başladı. Bir sabah tarihi eser kaçakçılığı operasyonuna, ertesi sabah silah kaçakçılığı operasyonuna uyanır olduk. Kuzey ormanlarının, insan kaçakçıları tarafından otobana çevrildiği dedikodusu ise hızla yayıldı. Göktürk, artık sadece bir semt olmaktan çıktı.
Ne kadar operasyon üstüne operasyon yapılsa da, Göktürk illegal bir kitle tarafından sahiplenilmiş durumda. Jandarmanın bir gece gerçekleştirdiği baskında, lüks bir sitenin deposundan koli koli tarihi eser çıkarken, bir gün sonra kasa kasa kaçak silah ele geçirildi. Semt içinde dolaşan dedikodulara göre, uyuşturucu satıcıları da semte dadanmış durumda. Eğlence mekanlarının artmasıyla birlikte, Göktürk, çevresindeki semt sakinlerinin ilgisini çekmeye başladı. Akşamları, semt sakinleri ve dışarıdan gelenler için çarşı, pazar ilgi odağı haline geldi. Bu durum, uyuşturucu satıcılarının gözünü Göktürk’e dikmesine neden oldu.
Semtin korunması ve illegal faaliyetlerin önüne geçmek için güvenlik önlemlerinin artırılması kaçınılmaz hale geldi. Şimdilik kimse başımıza gelecek musibetten bahsetmiyor, ancak yakın bir zamanda semt sıradan bir kenar mahalleye dönüşebilir. Göktürk’ün ana cadde üzerine bir semt karakolu alınmalı ve Jandarma karakolu, Göktürk ile Kemerburgaz arasında bir bölgeye konuşlandırılmalı. Her iki semtin de hızla geliştiği göz önüne alındığında, olası yasa dışı faaliyetlerin önüne geçilmesi zorlaşabilir.
