Bazen artık yazmasam mı diye düşünüyorum. Yazdıkça yüz göz olmaya başladık. Yazdıklanmızın ciddiye alınmadığını gördükçe Göktürk'ü adına üzülmeye başladık. En büyük derdimizi trafik dedikçe meseleye kulak tıkama devam ettikleri için bu konuda yetkili herkese olan inancımızı yitirmeye başladık. Ana caddeler, ara sokaklar her yer üst üste araç dolu. Park edilen yerleri geçtik artık bisiklet yollanna, kaldırımlara, köşe başlanna, çocuk parklarına kadar boş bulduklan yere araç bırakmayı maharet saymaya başladılar.
Araç sürücüleri saygısızlığın dibine vururken bu konuda denetleyiciler, konun koruyucular konuya gözleri kör kulaklan sağır tavırlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Valeler artık İSPARK'a ait park yerlerini bile gasp etmeye başladılar. Göktürk içinde vale hizmeti 350 TL olmuş. Araçlan park ettikleri yerler belediyeye ait ama boş yer bulabilene aşk olsun. Okul önlerinde yaşanan artık çile olmaktan çıktı adina ancak "kepazelik" denebilir. Ne okul yönetimleri ne de araç sürücüleri konunun çözümü için tek adım atmıyorlar. Belediye otobüs şoförleri neredeyse çıldırmak üzere. illa birilerinin başı belaya girsin, insanlar birbirine düş sün ya da maddi anlamda büyük hasarlar oluşan kazalar olunca mi bu soruna el atacaklar gerçekten merak ediyorum. Eski Belediye Başkanı Deniz Köken'e de bu konuda serzenişlerimizi olmuş konunun çözümü için acil bir şeyler yapılmasını istemiştik. Güya Göktürk'e katlı bir otopark projesi vardı. Trafik sorunu çözmek için ilk hamle bu olacaktı. Bazı sokaklar kapan sistemi ile tek yöne çevrilecek ve oluşan trafik yoğunluğu giderilmeye çalışılacaktı. Esnafın babasınin tapulu mali gibi kaldinmlan ve yollan işgali mutlaka önlenecek. Bu konuda ağır yaptırımlar uygulanacaktı.
Buraya kadar yazdıklarımdan dolayı aylardır dilimizde tüy bitti ama bir arpa boyu yol alamadık. Göktürk ciddi anlamda S.O.S veriyor. Göktürk gerçekten can çekişiyor. Göktürk bağıra bağıra elden gidiyor. Göktürk feryat ediyor ama kimse bir şey yapmıyor. Yazık çok yazık.

KAROKOLUMUZU GERİ VERİN.


Malumunuzu Göktürk Merkez Karakolu eskiden İstanbul Caddesi üzerinde yer almaktaydı. Şöyle yürürken kafanızı çevirdiğinizde güven hissettiğiniz karakola göz göze gelirdiniz. Emniyet araçlan yol kenarında boy gösterirdi. Sonra ne olduysa daha konforlu diyerek karakolumuzu alıp semtin göbeğin- den koparıp bir köşeye çekiverdiler. Gözden irak gönülden ırak misali ancak işiniz düşerse yerini arayacağınızı bir yere taşıdılar.
Elbette karakol çalışanları yine devriyede ama kendini huzurda ve güvende hissetme duygusu karakolun taşınmasıyla hasar görmedi değil.
Halbuki Jandarma ve Polis için şöyle orta yerde hizmet binalan yapılabilir. Millet aradığında, başını çevirdiğinde güvenlik güçleriyle göz göze gelsin. Çocuklarını gezdirirken binaları gösterip güvenlik güçlerinin önemini anlatsın.
Her gece Göktürk sokaklarını pavyona çeviren magandalar kendilerine çeki düzen ver- sin. Semt eşkiyalanının biraz gözü korksun.
Hep söyledik hep söyleyeceğiz ve mücadelesini vermekten vazgeçmeyeceğiz. Burası Göktürk ve burada huzurla yaşamak istiyoruz.