FREKANSINIZIN HAYATINIZA YÖN VERDİĞİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ?

Uluslararası Sertifikalı Thetahealing Uygulayıcısı Elif SEÇGİN

Instagram: @scgnelif

Tüm olumsuz duygularınızdan arınmanın zamanı gelmedi mi? Peki ya affetme erdemini hayatınıza katarak neleri değiştirebileceğinizi hiç düşündünüz mü? Evrene enerji gönderirken tüm yalınlığı ve spesifik haliyle ifade etmenizin önemini biliyor musunuz? 

“Hepimiz aslında bir frekanstan ibaretiz ve biz hangi frekansı istersek evren ya da yaratıcı (hangi isimle adlandırmak isterseniz) bize onu gönderir” tanımını çok duymuşsunuzdur. Bu cümlede önemli olan nokta ise bilinçaltınız tarafından duygularınızın ve bakış açınızın nasıl yönetildiğidir. Başınıza hep aynı olaylar şekil değiştirerek geliyorsa durup bir düşünmenin zamanı çoktan gelmiş de geçiyor diyebiliriz. Buradaki kötü durum her ne ise (aldatılmak, parasız kalmak, dolandırılmak, aynı tip erkeklere/kadınlara aşık olmak, monoton bir yaşam sürmek vb. birçok durum) aslında bir şekilde alışkanlık edindiğimiz acılar olduğu için bilinçaltımızın kendini konfor alanında hissedip o alandan dışarı adım atmak istememesinden kaynaklanıyordur. Geçmiş tecrübelerimizle zihinlerimize kodlanmış ifadeler aslında en çok düşmekten korktuğumuz durumların kendisidir. Tabi ki çocuklukta yaşamış olduğumuz travmalarımızın haricinde hayatta başımıza gelen durumlar veya geçmiş yaşamda bizim ya da atalarımızın tarafından üzerimize yapışan acı tecrübelerimizin bilinçaltı kodlarının ana malzemesini oluşturmaktadır. Her ruhun farkındalık evresine bağlı olarak uyanışa geçme zamanları farklılık gösterir. İşte bu noktada ThetaHealing dediğimiz farkındalık çalışmaları ile kişinin farkında bile olmadan taşıdığı olumsuz kalıpları kırarak ikinci adıma geçiyoruz. Seanslar kişiye ve yaşanan tecrübelere bağlı olarak değişkenlik göstererek bizi beklediğimiz ve bilinen olayların dışında bambaşka diyarlara götürebiliyor. Bilinçaltınızın tamamen açıldığı seanslarda kişiler hipnoz gibi bir uyku ve kendini bilmezlik halinde olmadan belirli birkaç soruyu cevaplandırarak uygulayıcıyı yönlendirmektedir. En derin noktaya geldiğimizde ise bulduğumuz olumsuz inanç kalıplarını saniyesinde değiştirip fiziksel olarak bu değişime “öncesi ve sonrası” gibi ifade edebileceğimiz şekilde danışanlarında gözlemlemesini sağlıyoruz. Çünkü çoğu zaman görmediğimiz bir şeyin filizlenmeye başladığına inanmak daha zorlayıcı olabiliyor. Ve aynı zamanda “değişime şahit olmak” seansın bir basamağını oluşturuyor. 

En zor adımlardan biri ise seanslarda genellikle karşılaştığımız “affetme erdemiyle yüzleşmek” diyebiliriz. Kişi geçmişte yaşadığı kötü tecrübesine rağmen tüm yalınlığıyla karşı tarafı (ki bu annesi, babası, kardeşi, sevgilisi, patronu, eşi veya kişinin kendisi olabilir) nasıl affetmeyi reddettiğini kendi kendine görecektir. Tabi ki ana karakterler, kişilere ve olaylara göre tamamen değişkenlik göstermektedir. 

Ne dilediğine ve bu dileği nasıl dilediğine dikkat!

Düşünce gücünün önemine bu kadar vurgu yapmışken bir de sözcüklerin nasıl keskin olabileceğini hiç düşünüz mü? Evrene gönderilen her sözlü mesaj elbet bir gün kişinin kendisine geri dönecektir. Bu yüzden dileklerimizde neyi, nasıl, hangi şartlarda istediğimizi dile getirerek mesajın ağzımızdan çıkmasına izin vermeliyiz. Bunu en güzel ruh eşi isteyen biri üzerinden özetleyebiliriz. Evet, “Ben bir ruh eşi istiyorum ve bunu hayatımda diliyorum” diyen bir kişi yıllar içindeki kötü tecrübeleri yüzünden “ben hayatımda ruh eşimi istesem de gelmiyor”, “evren masajlarımı kabul etmiyor işte” diyerek hayıflanmaya başlayabilir. İşte bu kişileri muhakkak sizde etrafınızda görmüş olabilirsiniz. Hatta belki bu kişi sizsiniz. Ama buradaki ufak resmi büyütürsek belki de ruh eşiniz en yakın arkadaşınız olarak hayatınıza çekildi veya ruh eşi isteğinizde size gelen aslında sahiplendiğiniz bir can yoldaşınız olarak sizinle buluştu. Ruh eşinizde olmasını istediğiniz özellikleri (veya hayatınıza çekmek istediğiniz tüm güzellikleri) spesifik olarak belirterek düşünce ve kelimelerinizin gücüyle evrene mesajınızı tam olarak iletmek işte bu yüzden önemlidir…