Büyük İstanbul depremi için birçok bilim insanı uyarılarına devam ederken Eyüpsultan Belediyesi, İstanbul Müteahhit ve İş İnsanları Derneği (İMİDER) iş birliğiyle düzenlenen “İstanbul’da Deprem ve Kentsel Dönüşüm Paneli”nin konuğu bilim akademisi üyesi, yer bilimci ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür oldu.

Panele; Eyüpsultan Belediye Başkanı Özmen ve Prof. Dr. Görür’ün yanı sıra; KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İMİDER Başkanı İrfan Tutacak, sivil toplum örgütleri, site yöneticileri, konu ile ilgili bürokrat ve yöneticiler, inşaatın teknik imalatında yer alan mühendis ve mimarlar katıldı.

Deprem konusunda toplumsal farkındalık yaratmak amacıyla Eyüpsultan Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen panel İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşu ile başladı. Ardından deprem konulu slayt gösterimi yapıldı.

“YERİNDE VE YERLİSİYLE KATILIMCI BİR KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ”

İlçenin yapı stokunun üçte ikisinin eski ve kentsel dönüşüme muhtaç olduğuna değinen Başkan Özmen, “Mevcut yapılaşma hem estetik açıdan hem de yaşama alanlarının yoksunluğu açısından sorunlu. Barınmanın bir insan hakkı olduğunu odağına alan, yerinde ve yerlisiyle katılımcı bir kentsel dönüşüm süreci yönetmeyi hedefliyoruz. Gecekondu kaynaklı tapu ve kentsel dönüşüm sorunları en öncelikli işimiz olacak” şeklinde konuştu.

 “LEVHA SINIRLARINDA DEPREMLER OLMAYA DEVAM EDECEK”

Deprem sayesinde yeryüzünde bir yaşam döngüsü meydana geldiğini, dünya dışındaki ölü gezegenler ve gök cisimlerinde depremin olmadığını belirten Prof. Dr. Görür ise şunları söyledi: “Türkiye'de de levha sınırlarında depremler olmaya devam edecek. İnsanlar kendilerini yönetmeye talip kişilerden kentleri depreme karşı dirençli hale getirmelerini talep etmeli.”

“İNSANLARIN ÖLMEMESİ İÇİN KENTLERİMİZİ DEPREME DİRENÇLİ YAPALIM”

Depreme dirençli yerleşim alanlarının önemine de dikkat çeken Görür, “Deprem ne zaman, nasıl olur bizim konumuz değil. Fayları da tartışmak konumuz değil. Bunları üniversiteler, bilim insanları tartışsın. Bizim üzerinde durduğumuz, bu ülkenin herhangi bir yerinde herhangi bir zamanda büyük bir deprem olur, on binlerce insanımız ölebilir. Ölmemesi için gelin kentlerimizi depreme dirençli yapalım. Bu o kadar da zor değil, dünyada bunun yapılmış örnekleri var. Mikro bölgeleme çalışmaları yapılıyor. Topoğrafya ve jeoloji çalışmalarının deprem öncesi riskli bölgelerin tespit edilmesi açısından önemli çalışmalar” diye konuştu.