Trafik, İstanbul'da yaşayanların en büyük çilelerinden biri. Pandemiden önce çoğunlukla hafta içi ‘zirve saatler’ olarak adlandırılan sabah işe gidiş ve akşam iş dönüşlerinde yaşanan trafik yoğunluğu, artık 7 gün 24 saat yaşanıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 5 milyona yakın aracın olduğu İstanbul’da, özellikle yağmurlu havalarda 1 kilometrelik yol, bir saatte aşılıyor ve araç sürmek neredeyse imkânsız hale geliyor.
Bu soruna çözüm bulmak için uzun süredir projeler üretiliyor. Son olarak İstanbul Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı kapsamında (SKUP) şehrin belli bölgelerinde trafik yoğunluğunu azaltmak amacıyla araç girişlerinden ücret alınması uygulaması gündeme geldi.
Bu uygulamanın öncelikle Eminönü’nde, devamında da Kadıköy’ün en kalabalık semti olan Moda’da hayata geçirilmesi planlanıyor. Dahası SKUP kapsamında mahallelerdeki ücretli otoparkları kullanacak İstanbullular, kendi mahallelerinde park yaptıklarında düşük ücret ödeyecek.
Bu uygulamaların trafik yükünü azaltmaya etkisi ne olur? Ücretli giriş uygulaması İstanbul’da başka hangi ilçe ya da semtlerde uygulanabilir? Yurt dışında benzer örnekler var mı?
Bunun gibi pek çok soruya uzmanlarla cevap aradık.
‘BEKLENEN SONUÇLAR GERÇEKLEŞİRSE DİĞER İLÇE YA DA SEMTLERDE DE HAYATA GEÇİRİLEBİLİR’
Açıklanan planın hayata geçirilmesi durumunda, zirve saatte trafik yoğunluğunda 2030 yılına kadar yüzde 10,1, 2040 yılında ise yüzde 12,8 azalma sağlanacağı tahmin ediliyor.
İstanbul Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı Sami Güleçyüz'e, bu oranları nasıl değerlendirdiğini sorduğumuzda şu yanıtı verdi:
“Açıklanan oranlardaki gibi bir azalma olursa çok fark yaratmaz gibi görünüyor. Ancak bunlar öngörüler. Sonuç olarak İstanbul’da trafik konusunda artık her türlü değişikliğe açık olmak gerekiyor. Bu uygulamayı da görmek lazım. Pozitif sonuçlar ortaya çıkarabilir. Denenir, beklenen sonucu vermezse kaldırılır. Eğer yarar sağlarsa diğer ilçe ya da semtlerde de uygulanır.”
ÜCRETLİ GİRİŞ BAŞKA HANGİ İLÇE YA DA SEMTLERDE UYGULANABİLİR?
Projenin Eminönü ve Moda dışında başka nerelerde uygulanabileceğine dair düşüncelerini de paylaşan Güleçyüz, “Beşiktaş’ın merkezi için benzer bir adım atılabilir. Yine Üsküdar ve Bakırköy’ün merkezi de çok yoğun oluyor. Bu iki yer de dikkate alınabilir. Genel olarak yaya yoğunluğunun daha çok olduğu yerlerde bu uygulama düşünülebilir” ifadelerini kullandı.
Uygulamada denetimin de çok önemli olduğunu söyleyen Güleçyüz, “Örneğin Eminönü’ne ücretli giriş olacak ama burası bir sınır kapısı değil. İnsanlar araçla geldiler diyelim, bu para nasıl tahsil edilecek? Kameralarla mı gözetlenecek, denetim elemanları mı olacak? Bunlara bir açıklık getirmek lazım” dedi.
‘VERİM ALABİLMEK İÇİN İYİ BİR TOPLU ULAŞIM AĞINA SAHİP OLMAK GEREKİYOR’
Bu tip projelerin Avrupa’da sıklıkla uygulandığını, özellikle Avrupa Birliği’nin bu uygulamalara çok değer verdiğini söyleyen İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı ise böyle uygulamalardan verim alabilmek için iyi bir toplu ulaşım ağına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Ilıcalı, “Paris ve Londra başta olmak üzere kıtadaki pek çok ülkede benzerlerini görüyoruz. Trafik talebinin azaltılması için akılcı bir yöntem olsa da bunun belli şartları var. Bu şartlardan en önemlisi, vatandaşların İstanbul’un her noktasından, belirlenen bölgeye gelmesi için toplu ulaşım imkânının olması… Şu an arzu edilen ve master planlarda belirtilen 1000 kilometrenin üstünde bir raylı sistem yapıp, her noktayı raylı sistemle metro ile bağlayabilirsek daha kesin sonuçlar almış olunur. Bir de insanları deniz ulaşımına teşvik edebilirsek, tercihli otobüs yollarıyla otobüsleri trafik sıkışıklığından çekebilirsek, kişi başına yapılan araçla yolculuklarda ciddi azalma yaşanır” dedi.
Alınacak ücrete de dikkat çeken Prof. Dr. Ilıcalı, “Ücret ne kadar olacak ki caydırıcı olsun? 400-500 dolar olacak değil. Yollardaki ve köprülerdeki geçişlere uygun bir fiyat alınacaktır. Özetle vatandaşlar kaliteli ve yüksek standartta toplu ulaşım sistemi olmadığı için araçlarını kullanmaya devam edecektir” dedi.
OTOPARK SORUNUNUN ÇÖZÜLMESİNDE ETKİLİ OLUR MU?
İstanbul’da ciddi bir otopark sorunu da bulunuyor. Açıklanan projede bu soruna çözüm olarak, İstanbulluların kendi mahallelerindeki ücretli otoparkları kullanmaları halinde daha düşük ücret ödemeleri öngörülüyor. Peki, bu durum pozitif sonuçlar verebilir mi?
Öncelikle düzensiz otoparkların önlenmesinin daha doğru olacağını söyleyen Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Bu öyle büyük bir sorun ki acil durumda araçlar sokak aralarına giremiyor. Otopark konusunda denetimi güçlendirerek, kapasiteyi artırmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.