ÇOCUĞUMA ÖFKELENMEK İSTEMİYORUM..

Aslında bizi öfkelendiren çocuğumuzun davranışı değildir. Biz kendimizi, çocuğumuzun davranışı hakkındaki düşüncelerimiz nedeni ile öfkelendiriyoruz. Bu görüşü belki yazıp bir yere asmak istersiniz. Çocuğunuzun yanlış bir davranışı karşısında, çok etkilenebilirsiniz. Ama unutmayın ki bütün çocuklar yanlış davranışlarda bulunurlar ve bütün ebeveynler bunlarla uğraşmak zorundadırlar. Eğer çocuk gelişimi ile ilgili bilgilere sahip olursanız, çocuğunuzun bazı davranışlarını daha normal karşılayabilirsiniz. Eğer iki yaşındakileri, bağımsızlık mücadelesi içinde oldukları için zaman zaman öfke nöbetlerine tutulduklarını bilirseniz, sadece benim çocuğum çok arsız diye düşünmeyeceksiniz ve böyle bir durumla baş etmek çok daha kolay olacaktır. Ergenlik çağındaki çocukların çok hızlı fiziksel, zihinsel ve psikolojik değişikliklerden geçtiğini bilirseniz, isyankâr tavırlarını daha olağan karşılamaya hazırlıklı olursunuz. Bir mağazanın ortasında, çocuğunuz bir öfke nöbetine tutulduğunda, sizi izleyen bir yabancı ile ilgili üç yorumda bulunabiliriz: Ya hiç çocuğu yoktur ve durumu anlayamamıştır; ya çocuğu vardır ve sizi izleyerek durumu nasıl halledeceğinizi öğrenmeye çalışmaktadır ya da bu kişi “Allahtan bu sefer herkesin içinde kendini kaybeden çocuğuyla uğraşan kişi ben değilim!” diye düşünüyordur. Bütün çocuklar yanlış davranışlarda bulunur. Benim çocuğum bu deneyim sonunda bir şeyler öğrenecek. Deneme yanılma sürecinde hata bölümü de vardır. Benim çocuğum çok normal. Bu tipik bir davranıştır. Bununla baş edebilirim. Bu da geçecek. Bunlar gibi gerçekçi bazı cümleleri bir kartın üzerine yazıp, cüzdanınıza yerleştirin ve yanlış inançlarınızı canlandırmaya başlarsanız, o zamanlarda tekrar gözden geçirin. Bu yanlış ve gerçekçi olmayan düşünceler sadece öfkenizi arttırır. Onların yerine gerçekçi cümleleri geçirmek, çocuğunuzun yanlış bir davranışı karşısında tepki değil, sağlıklı bir davranış göstermenizi sağlayacaktır. “Çocuklarım Beni Sadece Bağırdığım Zaman Dinliyorlar” Sadece bağırdığınız zaman söylediğiniz sözlerde ciddiyseniz, bu gerçekten de doğru olabilir. Genellikle ebeveynler, artık o davranışa tahammül edemeyecek hale gelene kadar boş sözler sarf edip kendilerini öfkelendirirler. Amaçlarını çocuklarına iletirken öfkelerini kullanırlar. Bir çocuğa bir şey yapmasını üç kez tekrarladıktan sonra, "Bunu gerçekten söylüyorum." diye bağırırlar.

Sakin Kalmanın Dört Aşaması

1. Adım: Durun, nefes alın ve sayı sayın Durun Şiddetli bir şekilde öfkeleneceğinizi gösteren çeşitli aşamalar vardır. Kendiniz de bu aşamaların neler olduğunu saptamaya çalışabilirsiniz. Herkes farklıdır, ancak öfkenin bazı yaygın belirtileri vardır; hızla nefes alma, midenin sıkışması, kasların gerilmesi, terleme, titreme, vurma veya bağırma isteği. Eğer bu belirtilerden birinin farkına varırsanız, kendinize "Dur! Öfkeleniyorsun" diyebilirsiniz. Böylece kendinizle çocuğunuz arasında bir mesafe bırakabilirsiniz. Bu, kendinize ya da çocuğunuza güvenli bir yerde bir süre mola vermek şeklinde olabilir. Önemli olan, içinizde öfkenin artmaya başladığını hissettiğiniz anda, duruma müdahale etmemektir. Kendiniz ve çocuğunuz arasında mesafe koyup tepki göstermemeniz ve olumlu bir davranışta bulunabilmek için de kontrolünüzü kazanmanız gereklidir. Bu çok önemli bir aşamadır. Öfkeleneceğinizi hissettiğiniz bir aşamadayken, erkenden öfkeyi durdurma kararı alarak, öfkeniz tehlikeli bir hale gelmeden ona karşı koymayı mümkün kılacaksınız. Kendinizle çocuğunuz arasına mesafe koymak size iki şey kazandıracaktır: Çocuğunuza öfkelendiğinizi iletmiş olacaksınız ve sizi öfkelendiren durumla uğraşmadan önce, ihtiyacınız olan zamanı kazanacaksınız. Şunu hiç unutmayın ki, bir ebeveyn olarak, her davranışa bir kar-, her soruya bir cevap, her yanlış davranışa anında bir ceza vermeniz gerekmemektedir. Çocuklarla uğraşmanın bir avantajı da, köpek ve atların tersine, ayrı zamanlarda meydana gelen olaylar arasında ilişki kurabilmeleridir. Hazırladığınız yemeği mahveden köpeğinize, biraz sakinleşip, uygun bir ceza bulduktan sonra seni cezalandıracağım." diyemezsiniz. Ya da diyebilirsiniz, ama köpeğiniz verdiğiniz ceza ile yaptığı hata arasında bir ilişki kuramayacaktır. Ama iki yaşındaki çocukların bile, uzun süreli hafızaları vardır ve biraz gecikmiş olarak göstereceğiniz bazı davranışların nedenlerini bilebilirler. (Eğer bana inanmıyorsanız, iki yaşındaki bir çocuğa onu yemekten sonra dondurma yemeğe götüreceğinizi söyleyin, hatırlayıp hatırlamadığını göreceksiniz.) Derin Nefes Alın Çocuğunuzdan uzaklaştıktan sonra, birkaç derin nefes alın. Ciğerlerinizi hava ile doldurun ve dışarı verin. Derin nefes almak öfkenin fiziksel belirtilerini ortadan kaldıracaktır. Beyninize ve kaslarınıza oksijen göndermek vücudunuzu gevşetir. Öfkelendiğimizde sığ ve kısa nefesler alırız, beyin ve kaslarımızı iyi çalışabilmek için ihtiyaçları olan oksijenden mahrum bırakırız. Yavaş yavaş nefes alma süreci, duygusal yanınızı kontrol altına almanıza da yardımcı olur. Sayı Sayın Bunu önceden duymuşsunuzdur çünkü çok işe yarar. Yavaş yavaş ve bilinçli olarak 10 veya 20´ye kadar sayın (eğer çok kötüyseniz 100´e kadar devam edebilirsiniz). Sayı sayma işlemi, kafanızın problemden uzaklaşmasını ve enerjinizin tekrar toplanmasını sağlar. Birkaç dakikalığına problemden kaçmanız ve sakinleşmeniz için bir fırsat verir. Bazı kişiler, sayı saymayı onları problemden uzaklaştıramayacak kadar basit ve mekanik bulurlar. Bu durumda, milli marşınızı, karmaşık bir şiiri, bir şarkıyı söylemeyi ya da alışveriş listenizi yazmayı deneyin. Bütün bu taktiklerin amacı, problemle aranıza zihinsel bir mesafe koyarak, gücünüzü tekrar toplamanız için gerekli olan zamanı kazandırmaktır. 4 Dur, derin nefes al ve sayı say taktiğini evin dışında da kullanabilirsiniz. Böyle bir durumda, mesafe koyma aşamasını uygulayamayabilirsiniz.

2. Adım: Kendinizi Görün Durup, nefes alıp sayı saydığınıza göre, artık durumu daha iyi değerlendirecek duruma gelmiş olmanız gerekir. Kendinizi TV´de ya da ileri-geri alabileceğiniz bir video filminde izliyormuş gibi farz edin. Çocuğunuz karnabahar yemediği için, boğazını sıkmak üzere olduğunuzu görmek sizi çok şaşırtacak. Kendinizi daha objektif bir açıdan değerlendirebilirseniz, durumu daha iyi kavrar ve çocuğunuzla yüz yüze gelmeden önce nasıl davranacağınız konusunda daha doğru kararlar verebilirsiniz. Kendinize dışarıdan bir gözlemci olarak bakarak, birbiriyle çatışan kısa vadeli isteklere yoğunlaşmak yerine, çocuğunuzun büyümesine yardımcı olacak uzun vadeli hedefinize ulaşmış olursunuz. Kendinizi görmeniz, öfkeli duygularınızı uzaklaştırıp, çocuğunuza daha iyi ebeveynlik yapmanızı sağlayacaktır. Bu fikrin ne kadar etkili olduğunu anlayabilmek için, kız kardeşinizin, komşunuzun ya da marketteki annenin ebeveynlik hatalarını bulmanın ne kadar kolay olduğunu bir düşünün. Kendinize dışarıdan bakmak, egonuzu sürecin dışına çıkartıp, olaya belli bir açı kazandıracaktır.

3. Adım: Beklentilerinizi Uyarlayın Beklentilerimiz gerçeklerden uzak olduğu sürece, öfke düzeylerimiz de yüksek olacaktır. Beklentiler gerçeklerden ne kadar uzak olursa, öfkeye de o derecede yer açılacaktır. Gerçekçi beklentiler, bizi öfkelendiren yanlış davranışları hesaba katmamızı sağlar. Böylece de, bu tip davranışlarla karşılaştığımızda şaşırmayız. Hatta onlarla baş edebilmek için önceden bir plan bile oluşturabiliriz. Gerçekçi beklentiler oluşturmak, olmasını istediğiniz ve onu bozdukları için çocuklarınızı suçladığınız hayatla değil, gerçekte var olan hayatla karşılaşmamızı sağlar. Bu bölümde üzerinde durmak istediğim en önemli nokta da bu. Eğer ebeveynliğin bir süreç olduğunu anlarsanız, öfkenizi azaltabilirsiniz. Böylece daha geniş bir açıdan bakıp bütün bir resmi görebilirsiniz: Bu süreç, plana uymayan günlük konular için ıstırap çekme süreci değil, çocuklarımızın yetişkinliğe ulaşmasına yardımcı olma sürecidir. Çocuk gelişimi konusunda, az da olsa bilgi sahibi olmak da, belli durumlarda çocuklarımızın "tam yaşlarına uygun " davrandıklarını anlayabilmek için gereklidir. Çocuğunuzun belli bir yaştaki normal davranışları hakkında ne kadar çok bilirseniz, onun "sağlıklı gelişimini" gösteren davranışları karşısında o kadar rahat olursunuz. Bu bilgiler, daha gerçekçi beklentiler sap-ternanızı ve çocuğunuzun gelişimiyle ilgili bilgi eksikliğinden kaynaklanan öfkeyi engellemenizi sağlayacaktır.