İPLER KOPMUŞ OLABİLİR
Uğur Cebeci (Havacılık yazarı): Bizde çocukların kamyonun arkasına tutunması gibi onlar da uçağın her yerine tutunmaya çalışmışlar. Ama tutunacak yer yok. İniş takım kapaklarının üstüne oturmuşlar. İniş takımlarının üst ve yan kısımlarındaki kollara kendilerini bağlamışlar. Kalkış sırasında müthiş bir rezonans olur. Rezonans yani sallanma ipin çözülmesine neden olmuş. İpler açılmış ya da kopmuş olabilir.
Genellikle ticari hava yolu uçaklarının iniş takımlarına girip uzun süre seyahat edebilen insanlar var. Çıktıkları irtifada hava sıcaklığı bazen eksi 64 dereceye kadar düşebiliyor. Yine de battaniyelere falan sarılarak uzun bir uçuş yapabiliyorlar. Bu olayda ise kendilerini bağlamışlar ama sallanma nedeniyle düştüklerini düşünüyorum. Kalktıktan sonra pilot iniş takım kapaklarını kapatmamış.
Pilotlar zaten acil iniş gerekebilir, havalimanına geri dönülebilir diye belli bir irtifaya kadar iniş takımlarını kapatmaz. Bu olayda pilotlar zaten oradan kaçarcasına uzaklaşıyorlar. Yani normal bir havacılık operasyonu değil bu. Bir kurtarma ve kaçış operasyonu. Pilotların iniş takım yuvalarına girenleri görmesine imkân yok. Kapaklar kapanınca kapakların arasında kalıp ölebilirlerdi. Kapaklar kapandığında belki içerde kalan olmuştur ama Afganistan gibi sıcak bir yerde orada durmak, sonra uçak yüksek irtifaya çıktığında hava sıcaklığı çok düşeceği için orada barınmak çok zordur. Kapağı kapatırken de içerde birtakım kollar manivela hareketi yapıyorlar. O kollardan birine falan bağlanmaya veya tutunmaya çalıştılarsa o hareketle birlikte dengelerini kaybederler zaten.
Tekerlekler içeri katlandığında sağında ve solunda boşluklar kalıyor. O boşluklara girip tutunsa ve kapaklar kapansa 1-2 kişi içerde yer bulabilir. Yani uçağın altında birileri olabilir. Bir de Allah’tan uçağın motorları yüksekte yoksa o önünde koşan insanların hepsini vakumlayıp paramparça edebilirdi. Allah kimseyi böyle durumlara düşürmesin.
ORADA YAŞAM HAKKI YOK
Beyazıt Karataş (Emekli Hava Pilot Tümgeneral): Bu daha önce de hatırlarsanız başka ülkelerde de sivil uçaklarda oldu. Siyasi sığınmacılar uçağın iniş takımlarının içerisine girip kaçmaya çalıştı. Zaten uçakların iniş takımları kalkıştan sonra gövde içerisine alınır. Dolayısıyla orada yaşam hakkı zaten yok. Çok nadir büyük uçaklarda belki 1-2 hayatta kalan kişi olmuştur. Kalkış sırasında düşenler olduğu gibi iniş takımları gövde içerisine alındığında orada kabin tazyiki olmadığı için oksijensizlikten veya soğuktan ölecekler. Uçakların o bölgesi hayatta kalmayı gerektirmiyor çünkü. Bu insanların düşürüldüğü çaresiz duruma bir örnek. Afganistan savaşının başlaması ve 20 yıl devam etmesinde bu dramın çok küçük bir bölümü bu iniş takımlarından düşen siviller.
BAŞARAN OLMUŞTU
* 7 Nisan 2015’te Sumatra Adası’nda yer alan Pekanbaru’daki Riau Havalimanı’na tel örgüleri aşarak gizlice giren Mario Steve Ambarita, Garadu Havayolları’nın başkent Jakarta seferini yapacak uçağının iniş takımları yuvasına saklandı. Mario Steve Ambarita 105 dakika süren uçuşta, eksi 15 derecede tam 950 kilometre seyahat etti ve hayatta kaldı.
* 2014 yılında ABD’de 16 yaşındaki bir genç, Boeing 767 tipi uçağın iniş takımları yuvasına saklanarak 11 bin 500 metre yükseklikteki dondurucu hava ve oksijen azlığına karşın California- Hawaii arasındaki yolculuğu sağ tamamladı. Uçak inince aşağı atlayıp bilinçsizce pistte dolaşan genç yetkililer tarafından bulundu.
* 8 Haziran 2010’da ise Viyana’dan Londra’ya giden bir uçağın iniş takımlarında seyahat eden 20 yaşındaki Romanya vatandaşı 1.5 saatlik yolculuğun ardından Londra’ya ‘ağır yaralı’ halde ulaşmayı başardı.
AŞIRI SOĞUK VE OKSİJENSİZLİK
Uçaklarda ana iniş takımının olduğu bölmede, bir insanın girebileceği kadar yer bulunuyor. Fakat buralarda, uçak kabininin içinde olduğu gibi basınç düzenlemesi yok. Binlerce metre yükseklikte bir kişinin o bölmede hayatta kalması ‘mucize’ sayılıyor. İniş takımlarının bulunduğu alandaki sıcaklık havada -50 dereceye kadar düşebiliyor. Bu bölmedeki kaçak yolcular aşırı soğuk ve oksijensizlik nedeniyle hayatlarını kaybediyor. Bugüne kadar meydana gelen ölümlerden bazıları şöyle:
* 25 Ocak 2000’de Amerikan Northwest Havayolları’na ait bir DC-10’un iniş takımları yuvasına gizlenerek Amsterdam’dan New Jersey’e kadar uçan 38 yaşındaki Rıza Karadağ adlı Türk, donarak öldü.
* 27 Ocak 2003’te Paris-Şanghay seferini yapan Air France uçağının iniş takımında donan Onur Özüyaman ve Ramazan Karaçoban’ın cesetleri yere çakıldı.
* 30 Ocak 2007’de British Airways´e ait bir uçağa kaçak olarak binen Güney Afrikalı genç öldü.
* 9 Şubat 2010’da New York’tan Tokyo’ya giden Boeing 777 tipi uçağın iniş takımlarında bir erkek cesedi bulundu.
* 9 Eylül 2012’de Angola’dan İngiltere’ye sefer yapan bir uçağın iniş takımlarına saklanan Jose Matada iniş sırasında düşerek öldü.
* 6 Haziran 2013’te İtalya’nın Rimini şehrinden Moskova’ya giden FLY Havayolları’na ait uçağın iniş takımında Gürcü George Abuladze’nin cesedi bulundu.
* 2013’te British Airways’in İstanbul-Londra seferini yapan Airbus 320 uçağının iniş takımlarında ceset bulundu. Ölenin Hikmet Kömür olduğu belirlendi.